Güzel günlerdi. Yaz yağmurları hafif bir esinti ve insanı rahatlatan bir sıcaklık vardı. Jordoan her zaman yaptığı gibi bahçede bir banka oturmuş ve elindeki muggle'lara ait kitabı okuyordu. Diğer büyücülere göre çok iyi anlıyordu. Çünkü babası bir Muggle'dı. Biraz okuduktan sonra gözlerini dinlendirmek için etrafa bakındı. Toprak ıslaktı ve güzel kokuyordu. Bir kaç kişi geçiyordu ama kimse banklara doğru gelmiyordu. Sıkıcı olduğunu düşünüyorlardı muhtemelen. Jordoan ise sabahtan akşama kadar ya burada ya da göl kenarında sürekli bir şeyler okuyor ve gelenin geçenin onunla dalga geçmesini dinliyordu. Dalga geçmeyenler ise ya ondan iki sınıf küçük ya da onunla uğraşmaya değmediğini düşünecek kadar büyüktü. hafifçe esnedi ve bir kaç sayfa daha okudu. Bazen tek oturuşta bir kitap bitiriyordu. Tam okumaya devam edecekti ki birden ceketinin omzunda bir leke olduğunu gördü ve yukarıya baktı. Her zaman ki gibi talihsizliği yine üstündeydi. "Bir kuş ha. Ne güzel!" dedi sinirli sinirli. Asasını çıkardı ve "Tergeo" dedi leke temizlendi. Kısa beyaz üstüne mavi kareli kaprisi, mavi T-shirt'ü ve beyaz-mavi kolsuz ceketini giymişti. Bunu daha yeni farına varıyordu çünkü giydiği şeylere hiç dikkat etmezdi ama yine de uyumlu olurdu çünkü neredeyse dolabının hepsi mavi ve beyazdan oluşuyordu. Okuyamıyordu ve odaklanamıyordu. Odaklanmakta sürekli sorun yaşamıştır zaten. Tam o sırada bahçeye birisinin daha geldiğini gördü ama bu tanıdığı birisiydi. Bastet Thomas... Bu kızla eskiden hiç bir yakınlıkları veya düşmanlıkları yoktu. Ama böyle zıt birisi ile iyi anlaşmak neredeyse imkansızdı. Geldi ve Jordoan'ın ilerisindeki banka oturdu, fark etmemiş gibiydi. Slytherin olması yetmezmiş gibi kavgacı olması Jordoan'ı ondan iyice uzaklaştırıyordu. Kalkıp gitmek için yavaşça hazırlandı. Tam kalkacakken Bastet'in "Hey-Bilmiş civciv" dediğini duydu. Yine dalga geçecek. Ama bu kız dalga geçmekten öte dövebilirdi. "Efendim?" dedi Jordoan sakince. Nasıl da korkuyordu aslında.