Sonunda uçağım inmişti ve yüzümde bir zerrede olsa tebessüm vardı.Mutluydum..Buraları tekrar görmek 5 yıl yaşadığım şehri tekrar görmek!İnanılmaz bir duyguydu...Romen devriminden sonra gelmiştim ilk kez buraya.Sanırsan 1990 yıllarındaydı.Kocaman bulvarları,Türklerden kalmış yapıtları,mimarisi zengin bir yerdi.Şimdilerdede eski havasını bulmaya başlamış bir doğu avrupa kenti..Nicolae Bălcescu Bulvarı'ndayım.Gece saat 03:00 olmasına rağmen herkes sokağa dökülmüş,eğlence peşinde.Ben de geziyordum. O gece fazla içmemin etkisiyle herhalde olsa gerek,başımın döndüğünü hissediyordum ve yüzümde aptal bir tebessüm vardı.Pekin'den bir sürü insan vardı.Çünkü 2005'te kardeş ülke ilan edilmişti.Ve ben her milleten insanları gördüm.Bir milyon ,dokuz yüz bin kadar nüfusu vardı ve Fransa'dan çok farklı bir yerdi Romanya..Çok romantikti ama yanlızlığın verdiği duygu çok kötüydü.Hiçbir dostum yanımda değildi.Ailem..Gitti.Üzgündüm kısacası.Şehirde devasa yapılar,asillerin ellerinde köpekleri,dal kaldırımlar,nemli metro..Klasik dünya.Ama buraya sıkı bağlanmıştım.Çok güzeldi.Dé Cafe'ye girdim ve orada oturdum.Kar yağışı altında sıcak çikolatamı yudumladım.Ah,ah..Keşke yanımda sırlarımı paylaşabileceğim,sohbet edeceğim,sarılabileceğim biri olsa..Çok yanlızdım ama bunu kimse anlamıyordu..Anlaşılamamazlık ne kadar da kötü.Gheorge Gheorghui-Dej Politeknik Enstitüsü'ne ve en iyi üniversitesi olan Bükreş Üniversitesini gezdim.Rektörler beni iyi bir şekilde karşıladı.Onlarla el sıkıştım ve teker teker gezdim.Sınıflar çok güzel şekilde dizayn edilmişti. "Felicitări pentru un oraş cu adevărat frumos şi rector universitar din România a spus, foarte frumos." dedim rektöre ve hoşnut kaldı. "Multumesc" dedi ve oradan ayrıldım.Paltomu giydim çıkarken,sonrada havalimanın orada bir hotele girdim.