Gördüğü rüyanın etkisinden henüz kurtulamadan kan ter içinde uyandı Roy. Gözlerini Hogwarts'taki odasında, deri koltukların üzerinde açmak kadar rahatlatıcı bir his yoktu. Burada, güvende olduğunu anlıyordu. Oysa rüyasında karanlık lord tarafından emirlerine itaat etmediği gerekçesiyle işkenceye maruz bırakılmış, kısılan sesini kimseye duyuramamıştı. Neyse ki hepsi o uçsuz bucaksız rüya aleminde kalmıştı. Kendini biraz topladığında saatine baktı ve ders kitaplarını alarak kuleye doğru yola çıktı. Dersine bu sefer de gecikmek istemiyordu. Kulenin merdivenlerini ağır ağır çıkarken karşısına gelen tablolarla kısa sohbetler ediyor, etrafta koşuşturan birinci sınıfları sert bir sesle uyarıyordu. Yeni gelenlerin okula alışması her zaman bu kadar zor olmak zorunda mıydı? Bu kadar küçük insanlarla uğraşmak bazen gerçekten can sıkıcı oluyordu. Kendi dönemlerini düşündü. O zamanlar olmaması gereken bir yerde oldukları zaman öyle bir kaçarlardı ki, onların yatakhanede kitap okuduğunu gören profesörler dahi koridorda dolaştığından emin olamazdı. Onaylamaz bir tavırla başını sallayıp kendi kendine söylenerek Kenahet Dersliği'nin çay yapraklarıyla bezeli otantik kapısını gıcırdayarak açtı. Ahşap zemine çarpan ayak sesleri ve ona gözlerini dikmiş bakan bir sınıf keyfini şimdiden yerine getirmişti. İçeri girmesiyle oluşan sessizliği profesörün neşeli sesi dolduru.
"Merhaba arkadaşlar. Bugün hiç vakit kaybetmeden dersimize geçeceğiz; çünkü oldukça ilgi çekici bir konu hakkında çalışacağız. Tahmini olan?" Öğrencilerin bir süre kendi aralarında sessizce mırıldanmalarına izin verdi. Roy ise o sırada duvardaki raflardan birine yönelmiş, sihirli küreleri öğrencilere teker teker dağıtmıştı. Yükselen heyecanlı seslerden bu dersin oldukça eğlenceli geçeceğini anlamıştı. Son olarak kendi özel yapım küresini alıp öğrenciler arasında bir yere oturdu.
"Önlerinizde gördükleriniz hepinizin büyüklerinizden tanıdığı sihirli küreler. Küreler hiçbir zaman yanılmaz; fakat size gerçeği gösterip göstermemek konusunda yapacakları seçimler kürenizle aranızdaki bağa bağlıdır. Şimdi hepiniz sağ ellerinizi küreye koyun ve içinizden ona fısıldayın açılması için." Kendi de aynısını yaptı. Sağ eliyle avucunun içinde hissettiği su kadar duru cam fısıldadığı sözlerle açıldı. Fanusun içinde bir sis bulutu geziyordu şimdi. Küresi açıldıktan sonra öğrenciler arasında dolaşarak yardıma ihtiyacı olanların yanına gitti. Birkaç dakika sonra tüm sınıf önlerinde sisten küreleriyle bir sonraki adımı merakla bekliyordu.
"Sol elinizi camın üzerine hafifçe gezdirerek ne görmek istediğinizi düşünün. Ama unutmayın, sağ elimiz daima kürenin üzerinde, aradaki bağı sağlıyor." Neşeli sesler gittikçe yükselirken sihirli küre kullanmayı öğrenmenin heyecanını yaşayan öğrenciler gördüklerine kendilerini oldukça kaptırmıştı. Profesör gülümsedi ve sesini yükselterek sesleri bastırmaya çalıştı.
"Gördüklerinizi bir kağıda yazıp çıkabilirsiniz. Bir dahaki derse kitabınızın 150. sayfasına çalışarak gelin." Öğrencilerin ödevlerini teslim etmesini beklerken, onların yüzlerindeki değişken ifadeleri izliyordu. Kimileri gördükleri şeylerden oldukça memnun, kimileri ürkmüş görünüyordu. Geleceği görmeyi ne kadar istediklerinden henüz emin değillerdi.
- Spoiler:
Kürede, kendi kişisel geleceğinize ait gördüklerinizi spoiler içinde yazın. İlk rpyi yazan +2'yi alır.