Omuzlarındaki ceketle birlikte ısınmış olmalı ki gülümsüyordu Juilet.
"Sakıncası yok beraber alışverişi beraber yapabiliriz." Francisco buna şaşırmıştı. Evet, hiç beklemiyordu bile. Sonra gülümsedi nazikçe.
"Eeee Fran, ilk senin işlerinden başlayalım ne alacaksın bakalım." deyince kahkahayı bastı. Fran mı? Ona sadece Slytherinliler bunu demeye cesaret ederlerdi ama şimdi tartışacak değildi.
" İlk önce bayanlar" deyip göz kırpınca yürümeye devam ettiler. Fran onun yanına vardığında Juilet'e baktı. Caddeye çıktıklarında etrafına bakınıyordu. Gözüne takılan hiç bir şey, yer yoktu.
" Bir kızın tavsiyesine ihtiyacım olacak gibi." deyip gülümsedi. Evet, gerçekten de ihtiyacı olacaktı. Hediyeler, kıyafetler vs. vs. Bunlara bir kız eli değmesi iyi olacaktı. Gözüne çarpan bir butik olduğunda Juilet'in elinden sıkıca tuttu ve karşıya geçti. Hızla butikten içeriye girdiğinde gülümseyerek elini bıraktı.
" Bonne journée " dedi hızlıca. Fransızcayı hep sevmişti. Tam bir Fransız aksanı olmasa da İtalyan olduğundan yatkınlığı vardı. Uzunca süre bir ses gelmediğinde çıkmak için kapıya yöneldiklerinde bir kadının sesi ile o tarafa döndü Fran.
" Bienvenue" Juilet'e baktı. Sanırım anlamıyordu. Bu sefer Fransızca konuşmayı bıraktı.
" Sadece bakacağız " deyip bakınmaya başladılar. Hızla Juilet'e döndüğünde yüz yüze gelmişlerdi. Sırıttı arsızca.
"Im, şey. Beğendiğin bir şeyler var mı?" Kesinlikle oyunculuğu denemeliydi. Şu an da yapmış olduğu şey tesadüfi gibi dursa da sizce olabilir miydi?
Hayır. Fran kendini toparladığında geriye çekildi. Bakışlarını yere sabitledi ve tekrar yüzüne baktı onun.
" Aslında aklıma geldi de benim ufak birkaç özel işim var." dediğinde telefonu çalmıştı. Arayan kardeşiydi.
" Lanet olsun Francisco, kök salmak üzereyiz. Geliyor musun? Yoksa seni ben bulup deşeyim mi?" derken öfkeli sesini hissettiğinde yüzüne tebessüm yerleştirdi.
" Birkaç dakikaya oradayım Rox." dedi ve cevap vermesini beklemeden kapattı telefonunu. Juilet'İn yanığa bir öpücük kondurdu ve
" Üzgünüm. Gitmem gerek ama telafi ederim, korkma." deyip koşturarak dükkandan çıktı. Ayıp mı olmuştu acaba? Aslında umurunda değildi Francisco'nun.
~ Son ~