| Yeni Yenilmezler | 3.Bölüm & Puanlar ve Kavga | | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Bastet Thomas
Mesaj Sayısı : 1382 Gerçek Adı : Ekön. Yaş : 26
| Konu: Yeni Yenilmezler | Bölüm Bir & Yenilmezler'e Hoşgeldiniz | Salı Tem. 17, 2012 9:52 am | |
| Konu Adı:Yeni Yenilmezler | Bölüm Bir & Yenilmezler'e Hoşgeldiniz | Başlık içeriği: Başlıca Karakterler(Diğer bölümlerde yenileri eklenecektir) -Nymeria Stark; Tony Stark'ın kızıdır. Babasından geçen keskin zekası ile eline geçen her şeyi makinelere ve ya robotlara dönüştürebilir. Korkusuz ve alaycıdır. Aynı zamanda değişken bir ruh haline sahiptir. Yeni yenilmezlerin Demir Kız'ı dır. Tehlikeli şeylere meyillidir. - Nymeria Stark.:
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
-Annabeth Rogers; Kaptan Amerika'nın kızıdır. Babası gibi fazlasıyla bir kas gücüne sahiptir. Cesurdur ve korkusuzdur. Şefkatli ve anaç bir yapısı vardır. Çabuk sinirlenmez. Hafızası güçlüdür. Herkes ona adıyla hitap eder. Takma adlardan hoşlanmaz. - Annabeth Rogers:
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
- Yeni Yenilmezler-Bölüm 1:
-Nymeria’nın ağzından-
Sabah yataktan düşerek uyandığımda bu günün pek farklı olmayacağını fark ettim. Yaz tatilinin ortasındaydık ve ben hala evdeydim. Üstüme “Winter is coming.” Yazılı bir tişört giydim ve altımdaki şortu çekiştirip aşağı indim. Babam gazete okuyordu, yanağına bir öpücük kondurduğumda kaşlarını çatıp bana baktı.
“O tişört ne öyle? Yazın ortasındayız daha. Seni teknolojiden uzak tutmalıyım belki de.” Diyene bakın. Dünyadaki teknolojinin gelişmesinde rol oynayan adam bunu söyleyince pek garip duruyor.
Durun size onu tanıtayım; Tony Stark. Demir Adam olanından. Evet, o benim babam. Yenilmezler olayı bitince annemle yani sekreteri Virgina Potts ile evlendi. Sonuç olarak; ben doğdum. Stark’ların varisi. Bla bla bla. Kendimi tanıtmayı unuttum. Babamdan konu açılınca konuşma uzayıp gidiyor. Neyse işte. Ben Nymeria Stark. 16 yaşındayım ve annemin tanımıyla “babasının aynısı olan çekilmez kızı”yım. Babamla iyi anlaşırız. Annemle aramızın nasıl olduğunun anlatmaya çalışmayacağım. Aksiyon romanı yazmak istemiyorum. Konuya dönersek iyi olacak.
Babama pis bir bakış attım. O ise bana gülümsemekle meşguldü. Bana takılmaya bayılır da… Karşısındaki sandalyeye oturdum ve mısır gevreğini önüme çektim. Dün yaptığım mini robot masanın üstünde geziyordu. Ana devresini sakızla yapıştırdığım için orasından burasından kıvılcım çıkıyordu(Tutkalım bitmişti.). Artık babamın odasına giremiyorum. Sadece o öyle biliyor. Robot mısır gevreğimin içine atlayınca iştahım kaçtı ve babamın yanına gidip gazetesini kaptım. Kaşlarını çatarak bana baktığında melek gülümsememi takınıp;
“Baba, bu gün Steven amcalara gidecektik. Annabeth’le buluşacaktık biz. Hem aile toplantısı için gidecektik, söz vermiştin!” dedim ve yavru köpek bakışlarıma geçtim. Yanına gittim ve başımı omzuna koydum. Güldü ve saçımı karıştırdı. Yavru köpek bakışları her zaman işe yarar nokta. Hemen odama doğru fırladım. Yatağın üzerinde atlayarak dolabımın kapağını açtım. Üstüme göbeğimi açıkta bırakan kısa kollu bir bluz ve altına tayt-kot türü bir şey geçirdim. Babam ve annem kapının önünde dikilirken ben bir çaba converselerimi giyiyordum. Annabeth’ler şehrin diğer ucunda bir kır evinde oturuyorlardı. Kaptan Amerika yani Steve amca emekliye ayrılınca şehirden uzaklaşmıştı. Annabeth’le iyi anlaşırız. Hemde bayağı. Şimdi orada olacaklar Steve amcalar, Bruce amcalar ve Natasha teyze olacaktı. Hepimiz (En azından çocuklar olarak) biraz sorunlı tipler olduğumuz için çok eğlenceli bir ortam olurdu.
Bruce amcanın ikiz çocukları vardı. Biri kız biri erkek. Beth ve Brian. İkisinin de hafif sinir kontrol sorunu var. Neden acaba(!)? İkisini de severim. Eğlencelilerdir. En azından Beth. Brian biraz fazla zekidir. Babasının oğlu. En azından yeşerme gibi bir huyu yok.
Annabeth’lerin evine ulaştığımızda arabadan fırladım ve Annabeth’in üstüne zıpladım. O da gülüşerek bana sarıldı. Canım arkadaşım benim. İkimizde rezilliğin hat safalarını yaşıyoruz. Gülüşmeyi bırakınca geri çekildik. Babam bize garipçe bakarak;
“Ne zamandır görüşmüyorsunuz?” dedi. Annabeth saatine bakarak;
“23 saat 6 dakika 17 saniyedir görüşmüyoruz Tony amca.” Dedi ve güldü. Babam gözlerini devirip bir şeyler mırıldanırken biz Annabeth’le gülüşüyorduk. Steven amca yanıma geldi ve omzuma hafifçe vurdu. Mavi gözleri içten bakıyordu.
“Naber Nymeria?”
“İyiyim Steven amca. Brian ve Beth nerede?” dedim. Steven amca cevap veremeden biri gözlerimi kapattı. Gülümsedim ve elleri yüzümden ittim. Karşımda Beth duruyordu. Gene yeşil giymişti. Beth’ in yeşil takıntısı vardır. Deniz yeşili bir kot ve camgöbeği bir askılı bluz giymişti. Bir kolunu Annabeth’in omzuna bir kolunu benim omzuma attı ve kıkırdadı.
“Naber melekler? Özledim sizi.” Dedi. Gözlerimi devirdim ve pofuduk koltuklardan birinin üstüne atladım. Kızlarda yan koltuklara oturdu. Biz dedikodu gazetesi gibi birbirimize okul olaylarını anlatmaya başladıktan biraz sonra Brian çıkageldi. Elinde bir laptop vardı. Büyük bir ihtimalle Facebook gibi bir siteyi hacklemeye çalışıyordu. En son CSI’yın şifresini kırmıştı. Sonrasında olanları anlatmaya dilim varmıyor.
Dedim ya zeki çocuk. Ama yeşermez. Annabeth, Brian’ın kafasına bir yastık attı. Brian kaşlarını çatarak bize döndüğünde gülmemek için yanağımın iç tarafını ısırıyordum.
“Ne var kızlar? Burada önemli bir şey yapmaya çalışıyorum!” dedi. Beth yanına gidip bilgisayarı elinden aldı ve gülümsedi. Brian sinirle ayağa kalkınca koşuşturmaya başladılar. Koşuşturma, Bruce amcanın ikizlere bağırmasıyla sona erdi. Tek yeşeren kişi babaları olduğu için ona saygı duyarlar. En azından kudurmazlar. Brian ve Beth birbirlerine pis bakışlar atarak yerlerine oturdular. Bu sırada
Natasha teyze yanımıza geldi. Kızıl saçları ve içten gülümsemesini, en çokta bize anlattığı hikayeleri severdik. Bize bakarak gülümsedi, ellerini iki yana doğru açtı;
“Size bir sürprizim var. Az sonra burada olur herhalde.” Dedi ve göz kırptı. Sonra ise kızıl saçlarını savurarak gitti. Ayağa fırladım ve isyan eder gibi ellerimi belime koydum;
“Bu işte bir iş var. Yoksa söylerdi. Lütfen yeni bir süper kahraman aile dostu çıkmaz umarım!”
Hay benim şom ağızım!
Beş dakika sonra hep beraber bahçeye çıktık. Yemek kokusu yüzünden hepimiz acıkmıştık. Yemek için masaya oturduk. İşte bu ortamı çok severdim. Beth Brian’ın yemeğine böcek koymaya çalışır, biz Annabeth’le çenemiz yorulana kadar konuşuruz, babam, Bruce amca ve Steve amca teknoloji konusunda hararetli bir şekilde konuşurlar. Bu ortam vazgeçilmezlerimiz arasındadır. Yemek sırasında curcuna yaşanırken garip bir ses duydum. Anlaşılan herkes bu sesi duymuştu ki konuşmalar kesildi. Babam ayağa kalktı, gergin gibi bir duruşu vardı.
Ve sonra karşıdan gelenleri gördük. Mr. Fury ve yanında ki üç çocuk. İkisi erkekti ve tıpatıp aynı gibiydiler. Diğeri ise kızıl saçlı bizim yaşlarımızda bir kızdı. Hepsinin yüzünde garip bir ifade vardı. Sıkkın, dehşete düşmüş… Ama daha çok endişeli. Hepimiz ne olduğunu anlamadan ayağa kalkmıştık. Mr. Fury yanımıza geldiğinde yüzündeki ifadeden bir şey olduğunu anlamıştım. Bruce amca kaşlarını çatmıştı.
“Ne oldu Nick?” dedi. Mr. Fury elini kızıl saçlı kızın omzuna yerleştirdi.
“Tony, Bruce, Steve, Natasha durumumuz kötü. Kırmızı koddayız.” Dedi. Herkes bir anda hareketlenmeye başladı. Babam ve Steve amca diğerlerini çağırmak hakkında konuşurken Mr. Fury elini susun der gibi kaldırdı.
“Siz değil. Yeni bir yenilmezler grubu seçildi zaten. Bu çocuklar ilk üçü.”
“Ya diğerleri?” dedim. Bütün herkes bana doğru döndü. Mr.Fruy eliyle beni, Annabeth’i , Brian’ı ve Beth’i alan bir daire çizdi.
“Diğerleri sizsiniz çocuklar. Yeni Yenilmezler’e hoş geldiniz.”
Bende Marvel izlemenin/okumanın etkisi Bu bölümü adadığım dört kişi vağ 1-Patrooon (sizin değişinizle koca dudak ) 2-Selin Ablağğ (seni çok seviyoruum ) 3- Derya ablağğğ (seni de çok seviyorumm ben ) 4-Hindi kuşum (bak atlatmana az kaldı hastalığını!!!! )
En son Bastet Thomas tarafından Çarş. Tem. 18, 2012 11:01 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi |
|
| |
Clary Bernstein
RP Yaşı : 16 Mesaj Sayısı : 1650 Gerçek Adı : Derya Yaş : 28
| Konu: Geri: Yeni Yenilmezler | 3.Bölüm & Puanlar ve Kavga | Salı Tem. 17, 2012 1:47 pm | |
| Ayy canımm saol ya:D Ve ayrıca hoşuma da gitti:D Böyle şeyleri seviyorum:D Güzel olmuş devamını bekliyorum bak:D |
|
| |
Roxanne DelacroixVII. Sınıf
RP Yaşı : 17.5 Mesaj Sayısı : 1678 Gerçek Adı : roxy foxy :) ÇantaEşyalar: Evcil Hayvan:
| Konu: Geri: Yeni Yenilmezler | 3.Bölüm & Puanlar ve Kavga | Salı Tem. 17, 2012 5:08 pm | |
| Selin ablaağn da seni çok seviyor. Ay heyecanlı olacağa benziyor beğendim ben. *-* Devamı bekliyoruz. |
|
| |
| Konu: Geri: Yeni Yenilmezler | 3.Bölüm & Puanlar ve Kavga | Salı Tem. 17, 2012 6:02 pm | |
| Devamını beklerim efenim -,- |
|
| |
Chloé CollinsonVI. Sınıf
RP Yaşı : 15. Mesaj Sayısı : 1070 Gerçek Adı : İrom. ÇantaEşyalar: Evcil Hayvan: | Konu: Geri: Yeni Yenilmezler | 3.Bölüm & Puanlar ve Kavga | Salı Tem. 17, 2012 7:39 pm | |
| İnanmıyorum MARVEL, THE AVENGERS OHA ŞOKLARDAYIM!................................... Ehem, evet sakinim. Çok güzel yazmışsın, devamını heyecanla bekliyorum. |
|
| |
Bastet Thomas
Mesaj Sayısı : 1382 Gerçek Adı : Ekön. Yaş : 26
| Konu: Geri: Yeni Yenilmezler | 3.Bölüm & Puanlar ve Kavga | Salı Tem. 17, 2012 8:44 pm | |
| Teşekkürler, sağolun efenim, öhöm. HEPİNİZİ ÇOK SEVİYORUM BEN |
|
| |
| Konu: Geri: Yeni Yenilmezler | 3.Bölüm & Puanlar ve Kavga | Salı Tem. 17, 2012 8:45 pm | |
| Ah, Bast'ı her ne kadar sevmesem de ben de seni seviyom cınııım. |
|
| |
Roxanne DelacroixVII. Sınıf
RP Yaşı : 17.5 Mesaj Sayısı : 1678 Gerçek Adı : roxy foxy :) ÇantaEşyalar: Evcil Hayvan:
| Konu: Geri: Yeni Yenilmezler | 3.Bölüm & Puanlar ve Kavga | Salı Tem. 17, 2012 11:02 pm | |
| Bast bir mesajlarına bak bi unutma yaaa Aklın bir karış havada, Fran yüzünden mi? |
|
| |
| Konu: Geri: Yeni Yenilmezler | 3.Bölüm & Puanlar ve Kavga | Salı Tem. 17, 2012 11:03 pm | |
| Fran benim olacak ya ondan ablasıı. |
|
| |
| Konu: Geri: Yeni Yenilmezler | 3.Bölüm & Puanlar ve Kavga | Çarş. Tem. 18, 2012 10:55 am | |
| |
|
| |
Bastet Thomas
Mesaj Sayısı : 1382 Gerçek Adı : Ekön. Yaş : 26
| Konu: Yeni Yenilmezler | 2.Bölüm & Hızlı Gelişen Olaylar | Salı Tem. 24, 2012 5:48 pm | |
| Önceki bölüm; [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Ana karakterler(den bazıları); -Cleo Romanov; Natasha Romanov'un kızıdır. Annesini hiç görmemiştir. Telekineziktir. İstediği şeyleri hareket ettirebilir. İkna yeteneği de vardır. Çok iyi dövüşür. Soğuk ve asil bir tiptir. Ona çoğu kişi Cleo der. Çok yakınları ise kızıl derler. Çok güzeldir. Yeni Yenilmezler'deki çoğu erkeğin ona dibi düşer. - Cleo Romanov.:
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
- Yeni Yenilmezler- Bölüm 2:
Yeni Yenilmezler-2. Bölüm
-Nymeria’nın ağzından-
Hepimiz ağzımız bir karış açık Mr. Fury’e bakıyorduk. Ne diyordu bu adam? Ben daha itiraz edemeden babam konuşmaya başladı. “Şaka yapıyorsun Fury. Bu çocukların çoğunun gücü bile yok. Hem hepsi on altı yaşında!” dedi. İlk kez onu alaycı değil de endişeli görüyordum. Bu tamamen farklı bir olaydı. Bakışlarımı ister istemez Annabeth’inkilere takıldı. Aynı şeyi düşünüyorduk. Ciddi olamazsınız?! Mr. Fury omuzlarını dikleştirdi ve konuşmaya başladı. “Tony, onlara ihtiyacımız var. Onlar özel çocuklar. Bir teknoloji dâhisi, bir süper zekâ, iki güçlü dövüşçü… Aynı zamanda getirdiğim iki yarı tanrı ve bir telekinezik.” Dedi. Bir dakika, şimdi ben neyim? İstemsizce konuştum; “Yarı tanrı mı?” dedim, ister istemez şoktaydım. Çocuklar birbirlerine rahatsızca baktılar sonra biri öne çıktı. Tıpa tıp aynılardı. Yeşil-mavi gözleri ve sarı saçları vardı. Kendini tanıtmak ister gibi konuşmaya başladı. “Ben Theon ve bu da Tyrion. Yarı tanrı olan biziz. Thor’un çocuklarıyız.” Dedi. Beth şokla küfretmemek için ağzını kapattı. Annabeth ise “Aman Tanrım!” dedi fısıldayarak. Bense gözlerimi kızıl saçlı kıza sabitlemiştim. Aynı Natasha teyzeye benziyordu. Duruşu kızıl saçları ve bakışları. Natasha teyzeye bakınca gözlerinin şaşkınlıkla açıldığını fark ettim. Yoksa!? Ben içten içe çığlık atarken kız öne çıktı. “Merhaba, ben Cleo Romanov. Tanıştığıma memnun oldum. Özelliklede seninle anne.” Dedi. Artık dayanamayan Beth bağırdı. “Hay yedi cehennem! Mümkünse olayları biri bize açıklayabilir mi!?” dedi. Sesi herkesi kendine getirmişti. Hemen gidip Beth’in koluna yapıştım ve “Sakin ol.” Diye fısıldadım. Yeşermez ama çok sinirlenince ortalığı kırıp geçirir Beth. Natasha teyze kızıl saçlı kızı bir köşeye çekmiş konuşuyordu. Büyükler Mr. Fury ile hararetli bir tartışmaya girmişlerdi. Biz ise yeni iki çocukla karşılıklı öylece kalmıştık. Beth, Annabeth ve ben sessizdik. Brian ise gene I-pod’una dalmıştı.
En sonunda babam yanıma geldi ve bana sarıldı. Ne oluyor bu adama yahu? Diye düşündüm. Babam saçımı okşayarak konuştu.
“Balkabağım seni eğitime alıyorlar. Bir süre görüşemeyeceğiz. Eşyaların orada olacak. Seni seviyorum.” Dedi. Bu işte bir iş olduğunu anladım. Yüzümü babamın omzuna gömdüm ve kafamı salladım. Kafamı kaldırdığımda herkesin vedalaştığını fark ettim. Mr. Fury bana eliyle işaret yapınca yanına gittim.
“Nymeria, bu bir eğitim sadece. Eğitilip, savaşacaksın. Ben yanınızda olacağım.” Dedi ve omzumu sıvazladı. Sonrasında diğerleri de yanıma geldi. Nasıl gideceğimiz hakkında hiçbir fikrimiz yoktu. Hepimiz bir araya gelince Mr. Fury ikizlerden Theon –Tyrion’da olabilir- bir bakış attı. Sonrasında kendimizi üstte bulduk.
“Ne oldu? Neredeyiz?” dedi Annabeth. Sadece buraya ben gelmiştim, bir kere. Sonra onu da anlatırım. Ya da herneyse. “S.H.I.E.L.D. eğitim merkezindeyiz. Şimdi bir kişi daha bekliyoruz sonra herkesin yeteneklerini test edecekler.” Dedi Cleo. Herhalde o ön bilgilendirmeyi almıştı. Hepimiz huzursuzca ayakta dikiliyorduk ki Beth’in yan tarafından bir patırtı koptu ve yerde iki seksen uzanmış bir çocuk gördüm. Hemen toparlandı ve ayağa kalktı. Uzun ve kaslıydı. Kahverengi gözleri içten bakıyordu. Ama –herhalde düştüğünden- utançtan kızarmıştı. “Pardon, pardon!” diyerek üstünü düzeltti. “Etkileyici giriş diye buna derim ben.” dedi Beth ve bir kahkaha patlattı. Çocuk iyice kızarmıştı. Güldüm ve yere bakmaya başladım. Mr. Fury biraz kızgın bir sesle “Hepiniz geldiğinize göre yetenek tespitine başlayabiliriz. Beni takip edin.” Dedi ve yürümeye başladı. Nerede olduğumuzu biliyordum. Şehrin 80 km. kadar dışında, yer altındaydık. Duvarlar demirdendi ve içlerinde elektrik-voltaj alarmları vardı. Ben ortalığa bakınırken geniş ve çok iyi aydınlatılmış bir yere geldik. İçerisi tamamen boştu. “İlk olarak Cleo, öne çık.” Dedi Mr. Fury. Cleo temkinli adımlarla öne çıktı. Mr. Fury bir kontrol panelinin başında duruyordu. Bir tuşa basınca Cleo’nun durduğu zemin hareketlendi ve bir parkur oluşturdu. Sonra –ajan olduğunu tahin ettiğim- iki kişi Cleo’ya saldırdı.
Cleo seri hareketlerle dövüşüyordu. Ben yürümeye üşeniyorum be! Cleo sert bir yumrukla birincisini yere devirdi. İkincisini yere devirecek gücü kalmadığı yüzünden belliydi. O da koşmaya başladı. Sanki her şeyi gözden geçiriyordu. Sonrasında durdu ve gözlerini yakındaki sandalyeye odakladı. Sonra sandalye havaya kalktı ve diğer ajanın üstüne hızlıca gitmeye başladı. Çarpışmadan sonra uğursuz bir çatırtı duyuldu. Ajan yerde kolunu tutarak haykırıyordu. Sonra Cleo yere oturdu, nefes nefeseydi. Durduğu platform aşağı inince yanımıza sendeledi. Mr. Fury ile göz göze gelmemek için her şeyi yapıyordum. Ben ne dövüşebilir ne de bir şeyleri hareket ettirebilirdim.
“Nymeria sıra sende.” “Tanrım neden ben!” diye söylenerek platforma doğru ilerledim. Önümde her türlü mekanik malzeme olan bir masa belirdi. Sonrasında da bir erkek ajan. Küfrettim ve yumruğunu savuşturdum. Elime geçirdiğim sert bir demir sopayla ajanın kafasına vurdum. Bayıldığı anda diğer ajan bana doğru gelemeye başladı. Bende hızlıca bir silah yaptım. Eğer iridyum parçasını füzyon düzenleyicinin içine tıkarsam ve küçük bir tetik düzeneği eklersem bu işten yırtabilirdim. Ellerim hızlı hareket ediyordu. Ajan yanıma gelmeden makineyi yapmıştım. Omzuna nişan aldım ve tetiğe bastım. Ajan haykırarak yere düşerken silahın geri tepişiyle yere düşüp kafamı çarptım. Sonrası karanlık…
Bu bölümü; -Selin ablağ'ya (rpyi yazmadığım için özür dilerim... aklıma bir şey gelmiyorrrrrr) Ve İremhan'a adıyorum |
|
| |
Dean Bloom
Mesaj Sayısı : 772 Gerçek Adı : Merve ben aynı zamanda Ivan A. Arshlander ve Sophie A. Hunter'ım.
| Konu: Geri: Yeni Yenilmezler | 3.Bölüm & Puanlar ve Kavga | Salı Tem. 24, 2012 6:10 pm | |
| ay ay ay yazmışta yayınlamış çok güzel olmuş ki |
|
| |
Chloé CollinsonVI. Sınıf
RP Yaşı : 15. Mesaj Sayısı : 1070 Gerçek Adı : İrom. ÇantaEşyalar: Evcil Hayvan: | Konu: Geri: Yeni Yenilmezler | 3.Bölüm & Puanlar ve Kavga | Salı Tem. 24, 2012 6:59 pm | |
| Çok beğendim Ekiin, harika yazmışsın yine! :cheers: Teşekkür ederim ayrıca. |
|
| |
Syrena
RP Yaşı : 20 yaşında gözüküyor ama gerçek yaşını kendiside hatırlamıyor. Mesaj Sayısı : 294 Gerçek Adı : Deniz Yaş : 26
| Konu: Geri: Yeni Yenilmezler | 3.Bölüm & Puanlar ve Kavga | Salı Tem. 24, 2012 7:00 pm | |
| Sağolun efenim sağoluuun Diğer hesaba girmeye üşendiiim |
|
| |
Bastet Thomas
Mesaj Sayısı : 1382 Gerçek Adı : Ekön. Yaş : 26
| Konu: Yeni Yenilmezler | 3.Bölüm & Puanlar ve Kavga | Ptsi Ağus. 13, 2012 5:48 pm | |
| Önceki bölümler; [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] (1.Bölüm) [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] (2.Bölüm) - 3.Bölüm.:
-Nymeria’nın ağzından-
Uyandığımda sol omzum inanılmaz derecede acıyordu. Sanki içten içe yanıyordu. Acıyla inledim ve gözlerimi açtım. Beth ve Annabeth başımdaydı. İkisinin yüzünde yorgun ve endişeli bir ifade vardı. Yavaşça doğrulmaya çalıştım. Beth beni yatağa bastırdı. Yüzümü buruşturarak ona baktım. “Omzun yerinden çıkmış. Biraz dinlenmelisin Nan.” Dedi. Başımı salladım. Acıdan ölüyordum. Burada bir yerde ağrı kesici yok muydu ya?
Beth’in öldürücü bakışlarına aldırmadan doğruldum. Omzum hariç kafamda zonkluyordu. Gözlerimi kırpıştırarak olduğumuz odaya baktım. Babamla geldiğim zamandan hatırlıyordum. Burası revirdi. Başımı ellerimin arasına aldım. Annabeth’e bakarak “Beni buradan çıkartın. Lütfen.” Dedim. Beth yanaklarını şişirdi ve ayağını yere vurdu. Annabeth ise derin bir nefes aldı ve elini uzattı. Yüzümü buruşturdum ve ayağa kalktım.
Kızlar beni revirden çıkardıklarında derin bir nefes aldım. Uzunca bir koridordan geçtiğimizde konuşmaları duydum. Herkes buradaydı. En azında ben öyle düşünüyordum. Burası çok büyük bir odaydı... Sanırsam. Her yerde koltuklar vardı. Birkaç masa, bir televizyon, bir duvarı kaplayan bir tür bilgisayar… Beth bana cesaret verircesine gülümsedi ve bir koltuğa oturdu. Bende koltuğun yanındaki küçük pufa oturdum.
Brian elinde küçük bir bilgisayarla gene kendi dünyasına kapanmıştı. Cleo ise onun yanına oturmuş masanın üstündeki dergileri hareket ettiriyordu. Annabeth ise şu ikizlerin yanına gitmiş konuşuyordu. Çocukları hala ayırt edemiyordum. Yüz hatları, mimikleri, bakışları aynıydı. Şu yere düşen çocuk ise tek başına oturmuş kitap okuyordu. Beth ise uyumaya başlamıştı. Yavaşça ayağa kalktım ve duvardaki bilgisayara doğru gittim. Arkamdan bir ses geldi. “Açılmıyor, Brian bile açamadı. Sen nasıl açacaksın ki baygın kız?” arkamı döndüm ve ikizlerden birin yüzünde kibirli bir ifadeyle sırıttığını gördüm. Sonrasında gülümsedim. Önüme döndüm.
Elimi ekrana dokundurunca şifre istedi. Gözlerimi devirdim. Elimi ekrana tarattım. Birkaç saniye ekren karardı. Sonrasında açıldı ve “Hoş geldiniz Bayan Stark.” Dedi. Sırıtarak arama döndüm. Çocuğun yüzünde hala kibirli bir ifade vardı. Ama şaşırdığı belliydi. “Stark’ın kızı mısın?” dedi. Sırıttım ve saçlarımı yüzümden çektim.
“Şüphen mi var?” dedim ve Annabeth’in yanına gittim. Diğer çocuk da oradaydı ve sırıtıyordu. Annabeth omzuma pat pat vurdu. Acıdan irkilerek geri çekildim. “Of! Lanet olasıca çok acıdı!” dedim. Sonrasında yanımızda başka birinin olduğunu hatırlayınca sustum. Annabeth ve Beth hariç kimsenin yanında kaba konuşmazdım. Çocuğa döndüm ve garip bir şekilde sırıttım. Annabeth ise kıkırdıyordu. “Pardon. Bu aralar biraz dengesizimde.” Dedim. Annabeth hemen atladı tabii. “Sen her zaman dengesizsin Nan.” Dirseğimi karnına geçirdim. Çocuk didişmemizden büyük bir keyif oluyormuş gibiydi. Yüzünde tatlı bir gülümseme vardı. Çocuk tam ağzını açacaktı ki diğer taraftan bir gürültü geldi. Annabeth’le sözleşmiş gibi aynı anda diğerlerinin yanına gittik. Hepsi büyük bilgisayarın önünde durmuş fısıldaşıyordu. Beth’in yanına gittiğimizde bana endişeli bir şekilde baktı. Omuz silktim ve ekrana baktım.
-Puanlar- 1.Josh Kent 2. Theon& Tyrion 3.Cleo Romanov 4.Beth Banner 5.Annabeth Rogers 6.Brian Banner 7.Nymeria Stark
Bi dakka ya?! Ben sonuncu mu oldum!? Babam duysa beni öldürür herhalde. Herhâlde ilk kez bir şeyde sonuncu olmuştum. Kendimi çok garip hissediyordum. Yanımda Cleo’nun kendi kendine küfrettiğini duyuyordum. Ve diğer tarafımda birinin kendini övdüğünü. Hemen kendimi toparladım ve yanımda kendini öven çocuğa baktım. Bu o çocuktu, yere yapışan çocuk. Yani Josh Kent. Kent, Kent, Kent? Hah, Superman. Bir bu eksikti. Çocuk, uzun, ince ve kaslıydı. Güneşten açılmış kahverengi saçları. Çözemediğim garip renkli gözleri vardı. Şu havalı Ray-Ban gözlüklerden. Aynı zamanda yüzünden yırtıp almak istediğim küçümseme ifadesi de vardı. Küçük bir ayrıntı olarak. “Stark kızı olmak pek işe yaramıyormuş ha Nynerai?” dedi ve kahkaha attı. Benden daha uzun olduğu için çenemi kaldırmak zorunda kaldım. Kaşlarımı kaldırdım ve yüzüme gıcık bir ifade koydum. “Bana bak kas kafa, çeneni kapatmazsan onu yerinden çıkartırım. Aynı zamanda adımı doğru söyleyemiyorsun. Adım Nymeria, Nynerai değil.” Dedim ve sırıttım. Onun ifadesi ise hiç bozulmamıştı. Baştan aşağı beni süzdükten sonra konuştu. “O omuzla biraz zor güzelim.”
Çocuğun üstüne atlayacakken Beth gelip kolumu tuttu. Sinirlendiğini fark etmemek için aptal olmak gerekirdi. Çocuğun göğsünü parmağıyla dürttü ve tıslarcasına konuştu. “Nymeria’ya ulaşma kas kafalı. O sana bir şey yapamaya bilir ama ben yaparım. Ben sinirlenince ne olur biliyor musun? Bilmek istemezsin.” Dedi ve beni kolumdan çekerek uzaklaştırdı. Islık çaldım. Çok sinirlidir benim yeşillim. Çocuk arkamızdan bağırdı. “Göreceğiz hanımlar, göreceğiz.”
Bu bölüm Kadri ve Ergine gelsin ilk önce. Sizi seviyoruk. Adamsınız <3 Sonracığıma Selis ve Dilara'ya gelsin. Böcükleriiiiiim <3 |
|
| |
| Yeni Yenilmezler | 3.Bölüm & Puanlar ve Kavga | | |
|