AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Paylaş
 

 Bitsin istiyorum!

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Bastet Thomas



Mesaj Sayısı : 1382
Gerçek Adı : Ekön.
Yaş : 26

Bitsin istiyorum! Empty
MesajKonu: Bitsin istiyorum!   Bitsin istiyorum! EmptyÇarş. Eyl. 05, 2012 11:48 pm

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

BastetDean
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Bastet Thomas



Mesaj Sayısı : 1382
Gerçek Adı : Ekön.
Yaş : 26

Bitsin istiyorum! Empty
MesajKonu: Geri: Bitsin istiyorum!   Bitsin istiyorum! EmptyPerş. Eyl. 06, 2012 12:27 am

Bir kaç günde yaşananlar artık canıma tak etmişti. Dean'ın kendini Astoronomi Kulesi'nden aşağı atması ve Francisco ile Roxanne'nin hayatlarıyla tehdit edilmem.. Artık yetmişti. İnsanların hayatlarını tehlikeye atmak istemiyordum. Her saniye birinin beni takip ettiğini hissetmek, kabuslar yüzünden saatlerce kıvranmak istemiyordum. Acı istemiyordum. Huzur istiyordum. Asla kavuşamadığım yuva hissini istiyordum. Tenim önce porselene sonra demire dönüşmüştü. Son günlerde okulda terör estiriyordum. Çünkü herkese öfkeliydim. Kimseyle konuşmuyordum. Benimle konuşmaya çalışanlara tıslıyordum adeta.. Dayanacak gücüm kalmamıştı, artık umutsuzluğun en dipsiz çukurundaydım. Her şeyim, kaybetmiştim. Elimdekileri tutmaya çalışırken onları da kaybediyordum. Ve bunun için sadece kendimi suçluyordum. Artık ormana bile gitmek istemiyordum. Orada ev hissi vermiyordu artık. Yavaş bir hareketle boynuma zincirle astığım yüzüğe dokundum. Sonrasında elimi yanmışçasına çektim. Saat Kulesi'nin çatısına çıkmış güneşin dağların arasında kaybolmasını izliyordum. Son kez sıcaklığın ve ışığın yok olduğunu onun yerine karanlığın ve umutsuzluğun çökmesini... Ortalıkta kimse yoktu. Zaten o yüzden burayı seçmiştim. Yavaş ama kesin hareketle oturduğum yerden ayağa kalktım. Kahverengi saçlarım yüzüme düşünce onları kulağımın arkasına sıkıştırdım. Artık her şey bana annemi hatırlatıyordu. Aynada kendi yüzümü gördüğümde sanki onu görüyormuş gibi oluyordum. Buna artık dayanamayacaktım. Geçmişin gölgelerini taşıyamayacaktım. Onlardan biri olup karanlığa ve geçmişe karışmak daha iyiydi. Belki sonsuz boşluk sonsuz acıdan daha iyiydi. Gözlerimi kapattım ve son kez bir umut için yalvardım. "Lütfen bana son bir ümit ver Bakire*. Ben de son kez yaşamayı deneyeyim. Elimden her şeyimi aldın. Sadece bir umut istiyorum senden. Bir umut.

Sessizce bir şeyler bekledim. Bir ses ve ya bir işaret. Ama bir yaprak bile kıpırdamadı. Dudaklarımı sıkıca birbirine bastırdım. Gözlerim yanıyordu. Aslında bütün vücudum öfkeden ve acıdan alev alevdi. Kalbimden başlayan yakıcı sızı parmak uçlarıma kadar işlemişti artık. Gözümden düşen bir damla yaşı silmeye çalışmadım bile. Sadece gözlerimi şu an simsiyah görünen ormana diktim. Ben yokken Sasha'ya Zia bakardı herhalde. Gözlerimi kırpıştırdım. Hayatta olsa Tate seve seve ona bakardı. Ama değildi. Kollarımda son nefesini vermişti. Mavi gözlerini son kez kapatmıştı. Aynı annem, babam ve kardeşlerim gibi. Aslında onlarsız yaşamak belki bana en büyük cezaydı. Belki cehennemim burasıydı. Ve diğer taraf cennetim olacaktı. Bilmiyordum. Ama artık bu bilinmezlik duygusu bile beni korkutmuyordu. Her yer buradan daha iyi olmalıydı. Gözlerimden bir damla daha yaş düştü. Buz kesmiş yüzümde sıcak bir yol çizdi. Umutsuzca derin bir nefes verdim. Beyaz dumanlar göğe yükselirken ne kadar özgürdüler... Kendimi boşluğa bırakırken tek düşündüğüm buydu. Özgürlük.

Sonrasında biri beni çekti.

Out.:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dean Bloom



Mesaj Sayısı : 772
Gerçek Adı : Merve ben aynı zamanda Ivan A. Arshlander ve Sophie A. Hunter'ım.

Bitsin istiyorum! Empty
MesajKonu: Geri: Bitsin istiyorum!   Bitsin istiyorum! EmptyPerş. Eyl. 06, 2012 1:12 am

Sonsuzluğun sancısı içinde kaybolmak isterken bedeni, yaşamın en sıcak olduğu bu kalabalığın içinde savruluyordu. Omzuna çarpan insaları umursmadan ruhunun özgür olduğu düşüncesini evirip çeviriyordu kafasında. Bunları geride bırakmalıydı o suskun gece ile birlikte, fakat yapamamıştı. Yapamıyordu. Geçmiş hiçbir zaman yakasını bırakmıyordu. Kimin bırakmıştı ki? Kim saf mutluluğa erişebilmişti? İçinde büyüyen karanlık öfkenin esiri olmamak için kafasını saçma sapan şeylere veriyor, yeniden mutluluk oyununu oynuyordu. Fakat, sessiz fısıltıların ardından yükselen bir çığlık misali, yalnız ve aykırıydı bu dünyada. Bacakları daha fazla taşımak istemiyordu onu. Daha doğrusu yüreği daha fazla çarpmak istemiyordu. Onu bile hoyratça kullanmıştı. Onun bile erişilmezliğini kaldırmıştı ortadan. Yalnızlığı hak ediyordu aslında. Fakat... Fakat bilmiyordu işte. Ölmeyi bile beceremiyordu. Korkaktı belkide. Bunu yapamayacak kadar korkak.. Aşkın saflığına leke bulaştıracak kadar da şerefsizdi. Geçmişinin intikamını şimdiden alıyordu. Onun hırçın dalgalarının yıkımını şimdi yapıyordu. Sessizce gök yüzüne elveda eden güneşin altında parlayan iki beden vardı şimdi. Biri ölümün eşiğinde, diğeriyse ruhundan çoktan vaz geçmiş. Kahve rengi saçlar rüzgarın ahengiyle dans ederken belkide son kez selamlıyordu bu uçsuz bucaksız evreni. Son kez kırık bir elveda ediyordu. Mavi gözlerin gördüğü manzara karşısında düştüğü dehşet ve hayal kırıklığına isim bulamıyordu. İçinde kanamaya başlayan yaraya çare yoktu. Ellerinin arasından kayıp gidecek olan hayata hele ki.. Aciz ruhu aylar sonra ilk defa hayata tutunacak bir şeyler bulmuştu. Bir hayatın son çarpıntılarıyla yeniden doğmuştu.

Saniyeler içerisinde çıkardığı asasını saat kulesine doğrultup sihirli sözcükleri nasıl haykırdığını bilmiyordu. Çaresiz bedeni kolları ile sararken içinde kopan fırtınayı tarif edemiyordu. Yorulmuş yüreğinin çırpınışlarını ve kolları arasına aldığı bedene sarılırken, hala nefes aldığını bilirken yaşadığı huzur.. Onu öyle görmek, bir anlığına bile olsa öleceğini düşünmek.. Dudaklarından akan sözcükler gökyüzüne karışırken kollarındaki bedeni sıkı sıkıya sarmıştı "Hayır, beni bırakamazsın. Sende ölemezsin," derken vücudundan geçen artçı sarsıntılara engel olamıyordu. Onu kaybetmek.. Bir parçasını kaybetmek.. Kabul edilemez ve katlanılamaz bir şeydi bu. Kokusunu içine çekerken gözlerine dolan yaşlara hükmetmeye çalışıyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://aether-rpg.turkproforum.com/
Bastet Thomas



Mesaj Sayısı : 1382
Gerçek Adı : Ekön.
Yaş : 26

Bitsin istiyorum! Empty
MesajKonu: Geri: Bitsin istiyorum!   Bitsin istiyorum! EmptyPerş. Eyl. 06, 2012 2:58 am

Kendimi soğuk havanın kollarında bulmayı beklerken beni çeken şey yüzünden dengemi kaybettim. Beni sertçe çeken şey yüzünden şaşkındım. Beni tutan vücut oldukça tanıdıktı. Bu Dean'dı. Şaşkınlıkla gözlerim iri iri açıldı. Vücudu titriyordu. Konuştuğunda neredeyse ağlamak üzere olduğunu fark ettim. "Hayır, beni bırakamazsın. Sende ölemezsin," Bir süre öyle durdum. Bunun nedeni şu an ne düşündüğümü anlamak için. Tek düşündüğüm kızgınlıktı. Yakıcı bir kızgınlık. Hayata ve beni kurtardığı için Dean'a. Onu ittirdim ve öfkele geri çekildim. Şaşırdığının farkındaydım. Ama şu an ne öfkemi ne davranışlarımı kontrol altına alailecek durumdaydım. Ona arkamı döndüm ve sinirle konuştum. "Herkesi bırakabilirm ben. Umurumda değil. " dedim ve gözümde biriken yaşları sildim. Öfkem kesinlikle kardeşime değildi. Ama yanlış zamanda yanlış yerdeydi. Belki biraz geç kalsa acılarım sona erecekti. Ona doğru kızgınlıkla döndüm. Hala şaşkın şaşkın bana bakıyordu. "Neden beni kurtardın ki!?"dedim öfke kusarcasına. Sesim bütün okulda yankılanırken sonrasında onun yerini alan ölüm sessizliği.. İşte bu benim hayatımdı. Hep bir şeyler yaptıktan sonra duyduğum sessizlik. Umutsuzluk..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dean Bloom



Mesaj Sayısı : 772
Gerçek Adı : Merve ben aynı zamanda Ivan A. Arshlander ve Sophie A. Hunter'ım.

Bitsin istiyorum! Empty
MesajKonu: Geri: Bitsin istiyorum!   Bitsin istiyorum! EmptyPerş. Eyl. 06, 2012 4:12 am

Umustsuz göz yaşları arasında saçmalayan sözlere kulak asmamaya çılıyordu. Sanki bir kaç gün öncesinin tekrarını yaşıyordu yeniden fakat rolleri değişmiş olarak. Karanlığın sonsuz huzuruna erişmek isteyen taraf o değildi bu sefer. Canından çok sevdiği kardeşiydi. Hoş bu örnekleme biraz saçmaydı. Canıyla bir alıp veremediği vardı ki ondan bu denli kolay vaz geçebiliyordu. Sessiz gök yüzüne umutsuz bir bakış attıktan sonra ağır cübbesini çıkarıp kenara attı ve saat kulesinin yanına geçti. "Şuradan atsam kendimi. Sonsuz huzura erişsem? Ne kadar güzel değil mi? Fakat geride kalanlar? Sen, Adrian, Brian? Ve daha sayamayacağım onca kişi. Beni önemseyenler! Hadi atlayayım. Çok zor değil. Saniyler sonra paramparça olacak bir vücuttan ibaretim sadece. Ben öldükten sonra ne yapacaksın? Bu kadar ölüm yetmez mi?!" derken esen rüzgar bedenini delip geçiyordu. Gece yeniden etrafa hakim olurken gözlerindeki yaşlar artık durmak istemiyordu. Onu kaybetme düşüncesi bile canını yakmaya yetmişti. Ya kaybetseydi?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://aether-rpg.turkproforum.com/
 

Bitsin istiyorum!

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

 Similar topics

-
» Asosyalite bitsin RPler başlasın.
» Rp istiyorum...
» Kardeş istiyorum-.-
» Hepinizle tanışmak istiyorum :) ?
» Geri döndüm rp istiyorum

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: eğlence ekspresi :: Süpürge Dolabı :: Rp İçi :: 2. Sezon-