"Söylediğin her şeyde haklısın. Ondan ayrıldığımdan beri, bir diğer adıyla, beni aldattıktan sonra, peşimi hiç bırakmadı. Hala eski defterlerin açık olduğunu sanıyor. Ama merak etme, bundan sonra asla karşıma çıkamayacak. Buna söz verebilirim. Onun söylediklerine aldırma, seninde düşündüğün gibi, onu baloya davet bile etmedim. Onun saçmalıklarına kulak asma. Fazlasıyla kıskançtır. Hatta sevinmelisin ki, onu kıskandırdın yani seni kıskanıyor," dedi ve gülümsedi. Çok güzel gülüyordu. "Aah Tex çoğu kız beni kıskanır, buna fazlasıyla alışkınım," dedim gülerek. Bir kaltak gibi değil de tam tersi çok şekere görünmeye çalışmıştım. Tam bir şey söyleyecekken Clary'nin sesini duydum. Yanında Adrian'da vardı.
"Hey, umarım rahatsız etmiyoruzdur. Nasılsınız? Adrian'ı tanıyorsunuzdur zaten," dedi. Sesi oldukça neşeli çıkıyordu. Gülümsemesi ışıl ışıldı. Kızım sonunda gerçek aşkını bulmuştu. Yani öyle olduğunu düşünüyordum ama henüz bu konu hakkında Clary ile konuşma fırsatı bulamamıştık. Adrian'ı tanıyordum ama Clary Tex'i tanıyor muydu ki? Bunu sorma ihtiyacı hissettim. "Clary tabikide rahatsız etmiyorsunuz. Sizi gördüğüme çok sevindim. Adrian'la tanışıyoruz ama sen Tex'i tanıyor musun?," dedim ve hemen ardından "Bu arada gerçekten çok hoş görünüyorsunuz," dedim ve gülümsedim.