Charlotte V. Hawkman
RP Yaşı : 15
Mesaj Sayısı : 921
Gerçek Adı : Esin the first.
Yaş : 27
 |  Konu: Başlangıç. C.tesi Ekim 27, 2012 11:43 pm | |
| 2001.
Havanın Eylül ayına göre oldukça soğuk olması ile birlikte, kendimi okulun dışına atmaktan bir türlü alıkoyamamıştım. Gölün, taştan yapılma şatonun ve ormanın öyle güzel bir tablosu vardı ki havada, camdan izlemekle yetinememiştim bir türlü. Okul cüppesinin üstüne olabildiğince tuhaf görünecek şekilde bir atkı ve ceket giydikten sonra kendmi dışarı atıvermiştim. Hava serin ve temizdi, manzara donuktu. Güneşli havalardaki o pastel tonu ortadan kaybolmuş, yerine mat renkler almıştı. Bir tablo gibi net renkleri karşısında bile büyülenip kalmıştım, henüz terimsel olarak hiçbir bilgim olmamasına rağmen. On bir yaşında hiçbir şeyi tam anlamıyla düşünmeden hayal ederdim zaten. Çimenlere yumuşak bir şekilde basıp adım attım, kollarımı birbirine dolamış hem soğuktan çatlamamaya hem de manzaradan en ufak bir noktayı kaçırmadan hareket ediyordum. Brooklyn'den kilometrelerce uzakta, İskoçya civarlarında olduğumuzu tahmin ettiğim dev bir şatoda okula başlamıştım. Ben! Şatoda! Bir cadı olarak! Aklımı kaçırmadığım için şanslı bile sayıyordum kendimi aslında. Yani elbette tuhaf şeyler yapabildiğimin farkındaydım, ama hep bana özel sanmıştım. Benden bir okul dolusu -hatta belki, dünyanın yarısı kadar- insan daha olduğunu bilmek biraz tüylerimi ürpertiyordu. Henüz derslere yeni başladığımızdan bize sadece asayı bir tarafımıza saplamamamız konusunda öğütler veriyor olsalar da, büyü işine de oldukça sıcak bakmıştım. Oldukça kullanışlıydı aslında, siz birkaç kelime söylüyordunuz ve sonra –oluveriyordu. Eğer büyüyü mp4 çalar gibi kullanmayı öğrenirsem teknolojinin bile eksikliğini çekmezdim burada. Bir dal parçasını görmeyip ayağımın takılması ile gözlerimi çevreden ayırıp düşmemek için ellerimi açtım. İlk kural, kendini sakatlama. Geldiğim gibi postalanmak istemiyordum zaten. Dal parçasını kaldırıp kıyısından yürüdüğüm göle fırlattım, oldukça uzağa. Başımı çevirip bu sefer yürüdüğüm yere odaklanmayı planlarken gölde bir hareketlilik olduğunu gördüm göz ucuyla. Suyun içinden bir kol uzanıp dalı aşağı çekmiş ve dalga halkaları yaratmaya başlamıştı bile. Yüzümde ufak bir şok ifadesi ile olduğum yerde kalıp göle baktım, beklediğimin aksine tekrar yüzeye çıkmamıştı. “Pekala.” dedim yüzümü tekrar yola çevirirken. Düşünceli birkaç adım daha attım ve durdum. Gölün neredeyse sonuna gelmiştim, devamı tuhaf şekilsiz otlara ve Yasak Orman’a çıkıyordu. Topuklarım üzerinde dönüp gölün kenarındaki ağaçlardan birine ilerledim sakince. Oyalanacak bir şey getirmemem kötü olmuştu, burası kitap okumak için güzel görünüyordu aslında. Aklımın bir köşesine bunu not alıp gölü izleyebilecek şekilde ağaçlardan birinin önüne oturdum. Hogwarts, benim için ne gibi planlar hazırlamıştı acaba? Önümde yedi yıl daha varken eninde sonunda hepsini öğreneceğimi düşünüp gülümsedim.
|
|
