AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Paylaş
 

 Şaka mısın?

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Hyun Si Hyuk

Hyun Si Hyuk

Mesaj Sayısı : 46

Şaka mısın? Empty
MesajKonu: Şaka mısın?   Şaka mısın? EmptyPerş. Ara. 06, 2012 5:50 pm

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Klaice Gabriel Lafferty & Hyun Si Hyuk
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Hyun Si Hyuk

Hyun Si Hyuk

Mesaj Sayısı : 46

Şaka mısın? Empty
MesajKonu: Geri: Şaka mısın?   Şaka mısın? EmptyPerş. Ara. 06, 2012 6:21 pm

Belinden yukarısını oynatarak sırt çantasını hareket ettirirken mırıldandı. "Eğer gidersem, gidersem.. Gitmemeliyim." Arkasından hızla ittirilince arkasına döndü. Okuldan resmen kovuluyordu. Gülümseyerek bakarken ekledi. "Ahmaklar okulunda iyi şanslar sizi budala, şişko, iri yapılı.." duraksadı aniden. Daha ne sayabilirdi ki? Aklına bir şey gelmeyince sözünü bitirmeye karar verdi. "... mahluklar. Görüşürüüüz." diye el sallarken bir yandan da kalçasının hareketlerini serbest bıraktı. Sağa sola, ileri geri yaparken yanına gelen profesörü aldırış etmeden dil çıkardı eski arkadaşlarına. Profesör sert bakışlar ile bakarken kafasına vurdu genç büyücünün. Vuruşunun ardından çıkan sesi bile tanımlamak güç sayılırdı Hyuk için. Ta, Durmstrang için Bulgaristana gelmişti. Şimdi ise son iki senesi kala kovuluyordu e mi! Hem de Hogwarts'a yollamayı tercih etmişlerdi. Ne hakla?!

Hogwarts'ın kapısından içeriye girerken, ciddiyete bürünmeye zorladı kendini. Ellerini ceplerine koydu ve o psikopat görünümüne büründü. Ardından tek eliyle turuncu renkteki saçlarını karıştı hızla. Her şey hazırmış anlaşılan diye düşünürken gözlerini fal taşı gibi ve ağzı da kocaman bir şekilde açık etrafı izliyordu. Bu halini zihninde canlandırmasıyla kahkaha attı. Ellerini iki yana açtı ve dalga hareketini yapmaya başladı kendi kendine. Sonra garip sesler çıkarmaya başladı. Ardından da bağırdı. "Bööğ profesör." Kaşlarını kaldırarak bakan profesör, ardından gözlerini kıstı. "Korkmadınız mı yani? Ah, peki başka sefere." Profesör son haddesine gelmiş gibi derin bir nefes alışının ardından çocuğu yakasından tuttu. "Bana bak deli şey, beni bir gram bile ilgilendirmiyor musun, fakat Durmstrangı temsil edeceksin. En azından geçmiş olarak. Şimdi kendini toparla seni salak şey!" Profesör arkasını dönünce baş parmaklarını kulak memesine dayadı, diğer parmaklarını açıp kaparken dilini çıkarıyordu.

Tam tamına yarım saat içerisinde her şey bitmişti. Binası seçilmiş, kıyafetleri alınmış, giydirilmiş, okul ihtiyaçlarını giderilmiş ve tek başına bahçe de yalnız bırakılmıştı. Hem de bunların hepsini iri yarı, kocaman sakalları olan dev gibi bir adam ile yapmıştı. Ürkütücü. İşte bu yüzden yanında ağzını bile açmamıştı. Kocaman bahçede bomboş dururken kendisine verilen uzun, ince bir sürü özelliği olan çubuğa göz atma imkanı buluyordu. Çantasından onu çıkardı ve incelemeye başladı. Kafasını eğdi ve alttan baktı. Öyle olmadı "asa" dedikleri şeyi elinde çevirdi uzunca, sonra da tadını merak edip yaladı. "Yenebilir değil, tamam." Aklına gelen şeyle gülümsedi. Bu ağaçlar boşuna mı buradaydı yani? Yavaşça yerinden kalktı ve ağacın en üst noktasına kadar tırmandı. Hoşuna gitmişti. Bahçede yavaş yavaş beliren yeni arkadaşlarına baktı. Bazıları kendisiyle aynı amblemi taşıyan kıyafetler giyerken diğerleri farklıydı. Daha önceden araştırma yapmalıydım. Derince bir nefes alırken bahçe tamamen dolmuştu. Uzunca bir çığlık attı. Ardından da ekledi. "Yeni çocuğa merhaba deyin." Ardından kendini aşağıya bıraktı. Ağacın tepesinden aşağıya yavaşça süzülürken teninde hissettiği rüzgar hoşuna gitti. Sırt üstü yere çakıldığında acıyla inlemesine rağmen, çığlık attı ardından. Bütün yüzlerin gülerek baktığını biliyordu. Çünkü, kahkaha seslerini duyabiliyordu. Ayrıca düşünerek yapmıştı bunu. Yani, bakanlar ayağının kaydığını sanıp düştüğünü sanacaklardı fakat işin aslı. Acıyı ve rüzgarı hissetmekti. Bir an gözleri kararınca hafifçe kafasını salladı ve karşısında ki kızın endişeli bakışlarını görünce gülümsedi. Fakat ses veremedi. Neden mi? O da bilmiyordu ki.



Sayfa başına dön Aşağa gitmek
B. Louis Huggan
Barmen
Barmen
B. Louis Huggan

RP Yaşı : 25
Mesaj Sayısı : 194
Gerçek Adı : holly
Yaş : 28

Çanta
Eşyalar:

Evcil Hayvan:

Şaka mısın? Empty
MesajKonu: Geri: Şaka mısın?   Şaka mısın? EmptyPerş. Ara. 06, 2012 7:06 pm

    Her zaman durgunluğuyla ilerliyordu Klaice, yorgunluktan ve uykusuzluktan halsiz düşmüş halde bir de. Aç olmasında hiç bir sorun yoktu bu ona kendini iyi hissettriyordu. Karnının tok olduğu zamanlarda huzursuz oluyordu nedense. Sanki suçluymuş gibi geliyordu ona. Bunu birisi duysa ona deli diyeceğine adı kadar emin olduğu için kimseyle paylaşmıyordu bu düşüncesini. Hava soğuk olduğu zamanlarda taktığı şapkalarla yeterince dalga geçiyordu zaten çevresindekiler, daha fazla rezil olmasının bir anlamı yoktu değil mi?

    Derslerin yorgunluğuyla okul arazisinde ilerlerken ağaçların birinin çevresindeki kalabalık çarpmıştı gözüne. "Hogwarts'a bir yere bir çok insan toplanması için gerçekten ilginç bir şeyler olmalı." diye mırıldandı kendi kendine. Sonuçta bir büyü okulunda olmak demek bir çok ilginçliğe açık olmak demekti, bu da belli bir süre sonra o şeyleri sıradanlaştırıyordu. İnsanlar genel olarak şaşırmıyorlardı çevrelerinde olan şeylere. Tabi 1.sınıf değillerse. Klaice topluluğa yaklaştığında "Yeni çocuğa merhaba deyin." diyen bir ses duymuştu. Gördüğü görüntüsü ise suratını buruşturup anlamlandıramaması neden olmuştu. Kendisinin de dediği gibi " yeni çocuk" ağaçtan yere doğru bir iniş gerçekleştirmişti. Şaşkınca bakmaya devam etti Klaice. Nedenini anlamamış, sadece izliyordu. Yere düştüğünde ise acıdan ses çıkarması üzerine endişelendiğini fark etmişti Klaice. Tanımadığı biri için endişelenmesi onun için yeni bir şeydi. Genelde tanımadıklarına karşı soğuk ve önyargılı olsa da bu çocuğun "biraz" deli halleri farklı gelmişti ona. Sempatik gibiydi belki de.

    Çevresindeki herkes kahkalara boğulmuşken gülmek gelmemişti içinden. Yerde durduğu sürece ona yardım edecek kimse olmayacağını fark edince eli uzattı Klaice, kalkabilmesi için. Yeni çocuk Klaice'den yardım alarak kalmıştı. Durumun ilginçliği kaybolunca çevredeki insan sayısı gittikçe azalmış, bir de Klaice ve yeni çocuk kalmıştı. " Sorununun ne olduğunu bilmiyorum ancak, ölmediğin için kendini şanslı say. Klaice Lafferty." dedi gözlerini devirerek Klaice. Her ne kadar ona sempatik gözükse de birden samimi olamazdı değil mi?



Spoiler:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Hyun Si Hyuk

Hyun Si Hyuk

Mesaj Sayısı : 46

Şaka mısın? Empty
MesajKonu: Geri: Şaka mısın?   Şaka mısın? EmptyCuma Ara. 07, 2012 2:52 pm

Genç kızın yardımıyla kalktığın da yüzünde o ilginç gülümsemesi vardı. Olay yavaş yavaş unutulurken adını bilmediği genç kızla yan yana duruyorlardı. " Sorununun ne olduğunu bilmiyorum ancak, ölmediğin için kendini şanslı say. Klaice Lafferty." Ardından saçlarını karıştırdı hızlıca ekledi. Burnuyla kızı koklamaya başladı hızla. Ne kokuyordu. Kokusunu anlamaya çalışırken ekledi. "Merhaba, Hyuk oluyorum bende. Ama sen istersen deli de diyebilirsin, Klaice Lafferty" Açık sözlülüğünün ardından dudaklarını büzdü ve gözlerini kıstı. Bu bir şeyler düşündüğünü gösterirdi. Kaşlarını kaldırdı. Adını bir kez daha fısıldayarak söyledi. "Şey gibi kokuyorsun.." Duraksadı. Aklından bütün kokuların isimlerini geçirdi. Pembe biber, yaban gülü, Kuşburnu, defne, Nerium oleander, Misk, beyaz ahşap, yasemin, zambak ve daha bir çok şey. Ardından bulduğundan emin bir şekilde kızdan yavaşça uzaklaştı. "Vanilya ve şeftali gibi kokuyorsun. Biraz da denizi andıran notalar eklenmiş. " Kızın bakışları ile karşılaşınca herkes de gördüğü yüz ifadesini gördü. Şaşkın ve ürkmüş bakışlar. Bu duruma alışkın olduğundan aldırış etmeden, ukala devam etti. "Ben böyle biriyim işte. İlginç şeylere ilgi duyarım. Bu yüzden "deli" demeyi tercih ederler." Derince bir nefes aldı. Ellerini ceplerine yerleştirdi ve sırtını ağacın gövdesine yasladı. Artist ve ukala gözüktüğünü biliyordu. Ama böyle görünmeyi sevmiyor da değildi.

Kısa bir sessizlikten sonra ekledi. "Kokunu tahminim doğru muydu?" Sonra dudağını ısırdı ve ekledi. "Affedersin." Kendine has gülümserken duraksadı. Buraya yeni gelmişti ve yanında duran kıza ısınmıştı bile. Belki de aynı amblemi taşıdıkları için güveni vardı. Hani bir nevi "amblem kardeşliği" diye düşünüyordu. Sonra aklına gelen soruyla devam etti. "Aynı amblemi kullanıyor olduğumuz kardeş olduğumuz anlamına mı gelir? Biz Durmstrang'da aynı amblemlilerle kardeş sayılırdık." Orayı özlemiyordu bile. Sıkıcı bir yerdi. Orada kendi kendine takılmak artık pekte iyi gelmemişti. Kızı incelerken, her karesini hafızasına alıyordu. Pürüssüz bir cilt, dudaklarını, kahverengi ve anlamlı bakışları.. Ardından da dudaklarına odaklandı. Gözleri dalmıştı ve odaklıydı. Acaba o da herkes gibi, deli damgasını verip bu genç çocuktan uzaklaşır mıydı? Belki de istemediği tek şey ilk defa buydu. Yeni okulundaki, yeni arkadaşının uzaklaşmasını istemiyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
B. Louis Huggan
Barmen
Barmen
B. Louis Huggan

RP Yaşı : 25
Mesaj Sayısı : 194
Gerçek Adı : holly
Yaş : 28

Çanta
Eşyalar:

Evcil Hayvan:

Şaka mısın? Empty
MesajKonu: Geri: Şaka mısın?   Şaka mısın? EmptyPaz Ara. 09, 2012 3:46 pm

    Adının Hyuk olduğunu öğrendiği çocuk oldukça ilginç biriydi Klaice'a göre. Davranışları, bakışları, hatta saçları bile. Saçlarımızın tonu birbirine yakın diye düşündü içinden, artık okuldaki portakal saçlı tek kişi o olmayacaktı, bu da iyi bir şeydi tabi. Kendini deli diye tanımlamasına rağmen nedense sevivermişti Hyuk'u. Sadece davranışları sezilebilecek gibi değildi. Mesela onu koklamaya başlaması oldukça ilginç gelmişti, ürkmemişti ancak tedirgin olmuştu denilebilir. Normal bir konuşma sırasında birinin sizi koklaması pek de normal, alışagelmiş bir şey değildi. "Vanilya ve şeftali gibi kokuyorsun. Biraz da denizi andıran notalar eklenmiş. " Doğru tahmin diye düşündü Klaice. Doğru olmasına oldukça şaşırmışken içten içe de burnunun bu kadar keskin olmasına hayranlıkta duymuştu. Hiç tanımadığı birinin kokusu ilk tahminde kim tutturabilirdi ki? Hyunk gibi ilginç şeylere ilgi duyan insan tabi. Tam o sırada Hyuk'da bunu açıklıyor, ilginç merakları yüzünden ona deli denildiğinden bahsediyordu. Deli miydi peki? Değildi, ilginç şeylere ilgi duymak delilik değildi. Klaice'ında pandalara karşı akıl almaz bir ilgisi vardı mesela, her ne kadar bunu belirtmese de. Bu onu deli mi yapıyordu peki? Kesinlikle hayır.

    "Kokunu tahminim doğru muydu?" demişti Hyuk, kendinden emin bir duruşu olduğu için itici gelmesi gerekirdi Klaice'a ancak öyle olmamıştı. Ego ve yüksek özgüven en dayanamadığı şeyler arasındaydı Klaice'ın. Hyuk'un sempatik bir yönü de olduğuna emindi. Ayrıca o bir Hufflepuff'dı. Her ne olursa olsun sevmek zorundaydı binadaşını. Aynı masada oturup aynı tribünde takımları için bağıracaklardı önlerindeki okul yılları boyunca. "Aynı amblemi kullanıyor olduğumuz kardeş olduğumuz anlamına mı gelir? Biz Durmstrang'da aynı amblemlilerle kardeş sayılırdık." Zor bir soruydu Klaice için bu, herkesi hemen kardeşi sayacak değildi ancak tabi ki aynı amblemlilerle muhabbeti olmalıydı. Bina ile ilgili haberleri alabileceği biri ya da puan yükseltmek için plan yapabileceği biri. " Aynı amblemi kullanmamız benzer olduğumuzu gösterir. Seçmen şapka özelliklerimize göre ayırır bizi, kendine benzeyen insanları bulursun böylece. Kendine benzemeyen insanlarda çıkar bazen, mesela sen gibi. Ama onları seversin, binadaş olduğuniz için ayrı bir sempati olur aranızda genelde." dedi Klaice tebessüm ederek. Soğuk davranmak istememişti şuan ancak ne diyeceğini bilemez haldeydi. Tanışmalar asla ona göre olmamıştı zaten. Hyuk'un koluna kolunu vurarak " Ama seni sevdim Hyuk, ilginç şeyler uğraşmak deli olduğunu göstermez. Diğerleri bizim dünyamıza göre bile fazla normal olabiliyor bazen." dedi gülümseyerek. Gözleriyle kafasının üstündeki şapkaya baktı. Üstünde ayıcık deseni olduğu için çoğu kişi dalga geçse de Klaice bu şapkayı çok seviyordu. Farklı olmanın kötü olmadığını bilmesi için sebeplerden biriydi o şapka da. "Klaice'ı kullanması zor gelirse Gab de diyebilirsin, genelde çoğu kişi öyle seslenir."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Hyun Si Hyuk

Hyun Si Hyuk

Mesaj Sayısı : 46

Şaka mısın? Empty
MesajKonu: Geri: Şaka mısın?   Şaka mısın? EmptyPaz Ara. 09, 2012 5:25 pm

"Aynı amblemi kullanmamız benzer olduğumuzu gösterir. Seçmen şapka özelliklerimize göre ayırır bizi, kendine benzeyen insanları bulursun böylece. Kendine benzemeyen insanlarda çıkar bazen, mesela sen gibi. Ama onları seversin, binadaş olduğun için ayrı bir sempati olur aranızda genelde." Bir çırpı da söylediği sözleri anlamak pekte zor değildi. Fakat beyin süzgecinden mutlaka geçirmeliydi. Şu an yaptığı şey de oydu, evet. Yani kendisinin, binadaşlarına benzemediğini mi söylüyordu? Zaten Hyuk, hiçbir zaman kimseye benzememişti ki. Fakat bunu yüzüne söyleyen ilk kız olması, onu biraz tedirgin etmişti. Fakat çoktan genç kıza alışmıştı. Yani, en azından ona güvenebileceği hissi ağırdı. Hafifçe sarsıldığında duyduğu sesle gülümsedi. "Ama seni sevdim Hyuk, ilginç şeyler uğraşmak deli olduğunu göstermez. Diğerleri bizim dünyamıza göre bile fazla normal olabiliyor bazen." Gülümserken başını onaylarca söyledi. Yüzünü şekilden şekile sokarken, donup kaldı. Uzunca süre boşluğa baktı. Hiçbir şey söylemedi. Duyduğu ve hissettiği tek şey titremenin yanında, yanındaki genç cadıydı. Vücuduna yayılan arzuyu hissediyordu. Yapacağı şeyi umursamayacaktı. Çantasından sigarasını çıkardı. Arzu duyduğu şeyin bu olduğunu biliyordu nasılsa. Fakat sadece elinde oynuyordu sigarası ile. Yakmalıydı en kısa sürede ya da dayanabildiği yere kadar.

"Klaice'ı kullanması zor gelirse Gab de diyebilirsin, genelde çoğu kişi öyle seslenir." Yavaşça kafasını ona çevirirken, kocaman açmış olduğu gözlerini gözlerine sabitledi. "Ah, aklımda bulunduracağım. Gab, ilginç bir kısaltma. Ama sevdim." Hızla ayağa kalktığında, ne yapacağını kendisi de merakla bekliyordu. Sayısal değerler fısıldamaya başlarken, cebinden küçük not defterini çıkardı ve kocaman yazdı.

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Matematik formülleri her zaman aklına gelirdi. Muggle Bilimlerinden biriydi. Belki de kafasının en yatkın olduğu bilimlerden biriydi. Her aklına gelen formülü yazar, sonra da üzerindeki araştırmasını yoğunlaştırırdı. Sanırım, bu akşam yapacağı iş buydu. Ardından da sigarasını hızla yaktığında devam etti zevkle konuşmasına. "Sanırım buraya alışmam için Tanrı tarafından yollanmış bir melek olabilir misin?" Sonra elleri ile 90 60 90 anlamında işaret yaptı. Sonra o kendine has gülüşünü yüzüne yaydığı zaman ki halini takındı. Elini uzattı hızla genç cadıya. "Haydi dans edelim. Müzik işini bana bırak." Kısa bir sessizliğin ardından ,muggle aletleri ile çok ilgilendiğinden, müzik çalarını çıkardı. Sesini tamamen açtığında genç cadının cevabını beklemeden kendine has, dansını yapmaya başladı. "Bana katıl hadi, Gab."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
B. Louis Huggan
Barmen
Barmen
B. Louis Huggan

RP Yaşı : 25
Mesaj Sayısı : 194
Gerçek Adı : holly
Yaş : 28

Çanta
Eşyalar:

Evcil Hayvan:

Şaka mısın? Empty
MesajKonu: Geri: Şaka mısın?   Şaka mısın? EmptyÇarş. Ara. 12, 2012 10:12 pm

    Klaice'ın ilgisini çeken şeylerden biri onun birden bire kendi kendine fısıldaması olmuştu. Kuruntulu biri olduğundan dolayı içinden binlerce kötü şey geçirmişti ancak Hyuk'un suratına odaklanınca ondan zarar göreceği düşüncesi hemencecik yok oluvermişti. Suratındaki sevimlilik,isterseniz muzurluk deyin bu düşünceyi yok etmeye yetmişti. Aklında düşünceler bunlarken Hyuk ufacık bir defter çıkarmış üstüne hiç anlamadığı şeyleri karalayıvermiş ve kaldırmıştı, çok az da olsa gördüğü kadarıyla bir çok sayı yazmıştı kağıt üzerine. " Muggle Bilimi sanırım." diye geçirdi içinden. Şu ana kadar hiç görmediği bu sayılar ya da işaretlerin başka bir anlamı olmadığına emin sayılırdı.
    Şaşkınca Hyuk'a bakarken sigarasını yaktığını görmüştü. Hoşlanmadığı şeylerden biriydi sigarada. Hem tadı kömür gibi olan hemde zarar veren bu şeyi neden kullandıklarını anlamazdı hiç bir zaman. Tadi çileğe benzeseydi ya da muza o zaman Klaice'da kullanabilirdi belki ancak tadi kötü olan bir şeyi ağzına sürmek en son istediği şeylerden biriydi. Ağzına aldığı herhangi bir şeyin tadının yemek yemediği için 3-4 gün boyunca kaldığı düşünülürse, evet bu son isteyeceği şeyler biriydi.
    Sanırım buraya alışmam için Tanrı tarafından yollanmış bir melek olabilir misin?" demişti Hyuk. Elleriyle yuvaklık hatlı bir kadın silüeti oluşturmuştu. Memnuniyetsiz bir surat ifadesiyle gözlerini devirdi Klaice. Erkeklerin ona böyle davranmasından hoşlanmıyordu nedense, onların kendilerine olan gereksiz güvenini anlamıyordu. Bu yapılan kaba bir davranıştı ona göre, gururunu okşayan ya da içten içe hoşuna giden bir şey değildi. Hyuk'un yanından ayrılmaya niyetlendiği sırada elini uzatmıştı karşısındaki genç adam ona. "Haydi dans edelim. Müzik işini bana bırak." diyerek Muggle işi bir alet olan -ancak Charlotte ile en büyük eğlencesi haline gelen- müzik çaları çıkarıp bir şarkı açtı ve oldukça ilginç haraketleri olan bir stilde dans etmeye başladı. "Bana katıl hadi, Gab."
    İçindeki gülme hissiyle dudaklarından ufak bir tebessüm oluştu Klaice'ın dudaklarında. O dans etmezdi. Yani elbette en yakın arkadaşının yanında saatlerce saçma haraketler yaptığı olmuştu ancak başkalarının yanında asla dans etmezdi. Komik duruma düşeceğine emindi çünkü sakarlığıyla ünlüydü. Dans ederken ayakları birbirine dolanır ve birden yere kapaklanabilirdi.Bu onun için oldukça olağandı. Kafasında dans etmekle ilgili binlerce felaketi düşünürken bir yanınında bunu istediğini fark etti. Bazı zamanlar içinden geçenleri yapmak istediği oluyordu onunda. Yapmalı mıyım? düşüncesi kafasını yerken çevresine baktı. Kimsecikleri görmemişti. " Ne olacaksa olsun." diye düşünerek kendini müziğe bırakarak Hyuk'a eşlik etmeye başladı. " Bunu kimsenin yanında yapmadığım varsayılırsa birilerine söylecek olursan seni öldürürüm." dedi Klaice gülümseyerek ve Hyuk'un kendine özgü hareketlerine o da ortak oldu. Kafasında olan binlerce şeyi unutmuş sadece müziği hissediyordu, gününü iyi bir hale getirdiği için teşekkür etmek istemişti Hyuk'a. Dans ederken bir yandan yankılanan kahkahalarının arasında konuşmaya başlamıştı. " Bu kadar eğleneceğimi tahmin edemezdim, te-" diyecekken uzakten geçen Bryce'a takılmıştı gözü. Yüzündeki neşe solmuştu, içindeki mutluluğun gittiğini hissetmişti. Derin bir iç çekip yüzünü ovalamış ardındansa bir kayaya çöküvermişti. Ne yapacağını bilemez bir halde oturuvermişti sadece. " Sakin Klaice." diye fısıldadı sessizce kendi kendine ve ne olduğunu anlamayan Hyuk'a bakarak " Seninle alakalı olduğunu düşünme. Ben sadece iyi hissetmedim birden bire." dedi. Düşünemiyor,sadece ne yapacağını bilmeksizin gözlerini Bryce'a odaklamış halde orada öylece duruyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Şaka mısın?

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

 Similar topics

-
» Lu ? Sen misin ?
» Sen gerçek misin?
» Emin misin?
» Gelir misin?
» Teklif. Rp. Var mısın? Yok musun?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: eğlence ekspresi :: Süpürge Dolabı :: Rp İçi :: 2. Sezon-