AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Paylaş
 

 V. Sınıflar, I. Ortak Ders

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Percy Zac RBen



RP Yaşı : 28
Mesaj Sayısı : 147
Gerçek Adı : Mert
Yaş : 25

V. Sınıflar, I. Ortak Ders Empty
MesajKonu: V. Sınıflar, I. Ortak Ders   V. Sınıflar, I. Ortak Ders EmptyCuma Mart 25, 2011 9:51 pm

Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulun'da 4. senemdi, 2001 yılından beri burada Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersine giriyordum. Buraya ilk geldiğim günü hatırlıyordum da ne güzel bir gündü... 7 sene öğretim gördüğü m okulda, şimdi en sevdiği derste profesörlük yapıyordum. Sabahın ilk ışıkları, perdelerin arasından gözlerimi rahatsız ederken bir süre önce sınıfa gitmiştim ve eşyalarını hazırlamıştım. Geldiği zaman perdeler kapalıydı, hemen pencereleri büyü kullanmadan açtım, çünkü çok karanlık yerlerde ders işlemeyi sevmezdim. Bir iç çektim ve sıcak çikolatamı yudumladım. Biraz uykum vardı, erken kalkmıştım. Bir yudum daha alırken, sol elim ile asamı ceketimden çektim ve pencereye doğrulttum. Pencereler hızlıca açılmıştı, içeriye giren ferahlık beni öyle bir mutlu etmişti ki, içeri giren serinlik benim uykumu öyle bir dağıtmıştı ki anlatamazdım. Sıcak çikolatadan biraz daha yudumlayarak, ayağa kalktım. Sınıf içerisinde gezip duruyordum. Dersliğin tavanında, metal bir ejderha iskeleti vardı. Orada uzun süreden beri olmalıydı, çünkü daha önce gördüğü fotoğraflarda aynısı yada onun bir kopyası vardı. Eşyalarım yerli yerindeydi. Tüm eşyalarımı tekrar kontrol ettim, ve yavaş adımlarla pencerenin yanına gittim. Bu arada sıcak çikolatanın son yudumunu yudumlarken, mutluydum.

Ders saati yaklaştığı zaman, öğrenciler gruplar halinde veya teker teker içeri akın ettiler, hepsini güler yüzle karşılaşmıştım. Hepsi beni seviyordu veya benim profesörleri olmamdan hoşnut duyuyorlardı. Tüm öğrenciler tamamlanana kadar sınıfta ufak bir gürültü oluşmuştu ama o kadar da olmalıydı değil mi ? Herkes tamamlanmıştı ve dersimi anlatmaya hazırdım. Sandalye yerine masamın üzerine oturmuştum. Bu onlara daha rahat görünmeleri için bir neden olmasını umuyorum.

"İyi günler genç arkadaşlarım, yeni eğitim döneminin ilk Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersinde sizi karşımda görmek beni mutlu etti. Biliyorum aranızda ki hemen hemen hepiniz beni tanıyorsuz. O yüzden tekrar tekrar kendimi tanıtma ihtiyacı hissetmiyorum ve izniniz ile derse geçiyorum"

Oturduğum yerden kalktım ve öğrencilerin oturduğu sıraların etrafında dolaşmaya başladım.

"Bu ders işleyeceğimiz büyü Glacius. Bu büyü hakkında herhangi bir bilginiz var mı ?"

Ön sıralardan, son derece cevap vermeye hevesli bir öğrenci el kaldırdı, söylemesini söyledim.

" Glacius büyüsü, kullan kişinin asasının ucundan buz atarak doğrudan saldırmasını sağlar. Çoğu zaman tehlikeli bir büyü olsa da, iflah olmaz ölüm yiyenlere karşı seherbazlar tarafından sık kullanılan bir büyüdür Profesör RBen."

Gülümsedim.

"Evet çok güzel bir şekilde açıkladınız. Derse hazırlıklı geldiğiniz için teşekkür ederim. Binanıza 5 puan."


Asamı kara tahtaya doğru çevirdim ve Glacius yazdım.

Arkadaşımızın da dediği gibi, çoğu büyücü tarafından tehlikeli görünür ama bu sene müfredatımız da var. Ben size bu büyüyü öğretmekten çok büyük zevk ve onur duyacağım. Yine arkadaşınızın dediği gibi buz atarak düşmanınıza doğrudan saldırmak için ideal ve etkili bir büyüdür. Bugün bunu uygulamalı olarak işleyeceğiz. Sizin için bazı deneme tahtaları getirdim.

Ellerimi kapıya doğru işaret ettim. İçeri deneme tahtaları girdi ve hepsi yerlerini aldı.

"İlk olarak sizin için göstereceğim ondan sonra sırası ile yapabilirsiniz.

Gülümsedim ve asamı hazırladım ve hedefe doğru tuttum. Keskin bir ses ile konuştum.

"Glacius!"

Asamın ucundan orta boyutta, keskin buz parçaları fırladı ve hepsi hızlı bir şekilde hedefe isabet etti. Öğrencilerin bazıları bu büyüyü çok sevdiğini belli ederek hemen yapmak istiyorlardı bazıları da biraz çekingen davranıyorlardı.

Az önce soruma cevap veren öğrenci yine el kaldırmıştı. Memnuniyetle ona izin verdim ve onu izlemeye koyuldum...

RPG Out : Soruma cevap veren ve büyüyü ilk deneyen kişi aynı kişi olacaktır. İlk yazan o kişi olacaktır.
Önümüzdeki Cuma, saat 22.00'a kadar vaktiniz var. Sihir
li günler ^^
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Roxanne Delacroix
VII. Sınıf
VII. Sınıf
Roxanne Delacroix

RP Yaşı : 17.5
Mesaj Sayısı : 1679
Gerçek Adı : roxy foxy :)

Çanta
Eşyalar:

Evcil Hayvan:

V. Sınıflar, I. Ortak Ders Empty
MesajKonu: Geri: V. Sınıflar, I. Ortak Ders   V. Sınıflar, I. Ortak Ders EmptyC.tesi Mart 26, 2011 11:51 am

Karanlık Sanatlar... Tamam bu ders karanlık sanatlara karşı savunma olarak geçiyordu ama sonuçta karanlık sanatlara dair birşeyler öğreniyorduk. Ve itiraf etmek istemesemde bu ilgimi çekiyordu. Büyücü Dünyasında eski savaşın olmasını istiyor değilim ama bir şekilde ilgimi çekiyordu işte. Sabah erken kalktım çünkü genelde geç kalkıp derslere aç girdiğimden dikkatimi toplayamıyordum. Erkenden Büyük Salondaki leziz çöreklerle ve balkabağı suyuyla hızlı bir kahvaltı yapıp dersliğin yolunu tuttum. Heyecanlıydım.

İçeri girdiğimde camların açık olduğunu ve ne serin ne sıcak havanın içeriye dolmuş olduğunu gördüm. Derin bir nefes aldım, temiz hava iyi geliyordu. Gözlerimi derslikte gezdirince Profesörün zaten içeride olduğunu gördüm. En öndeki sıralardan birini kapabilim çünkü erken geldiğim için sınıfta fazla kişi yoktu. Bir süre sonra derslik doldu.

"İyi günler genç arkadaşlarım, yeni eğitim döneminin ilk Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersinde sizi karşımda görmek beni mutlu etti. Biliyorum aranızda ki hemen hemen hepiniz beni tanıyorsuz. O yüzden tekrar tekrar kendimi tanıtma ihtiyacı hissetmiyorum ve izniniz ile derse geçiyorum"

Profesör RBen kalkıp sıraların arasında dolaşmaya başlayınca her kız gibi bende ister istemez iç çekerek onu izlemeye başladım. Okuldaki en genç ve en yakışıklı profesördü nede olsa.

"Bu ders işleyeceğimiz büyü Glacius. Bu büyü hakkında herhangi bir bilginiz var mı ?"

Ah, evet, biliyordum! Heyecanla elimi kaldırdım. Profesörün dikkatini çekebilmiştim.

" Glacius büyüsü, kullan kişinin asasının ucundan buz atarak doğrudan saldırmasını sağlar. Çoğu zaman tehlikeli bir büyü olsa da, iflah olmaz ölüm yiyenlere karşı seherbazlar tarafından sık kullanılan bir büyüdür Profesör RBen."

Doğru olduğundan Profesör gülümsediğinde emin oldum. Memnuniyetle yerime oturdum.

"Evet çok güzel bir şekilde açıkladınız. Derse hazırlıklı geldiğiniz için teşekkür ederim. Binanıza 5 puan. Arkadaşımızın da dediği gibi, çoğu büyücü tarafından tehlikeli görünür ama bu sene müfredatımız da var. Ben size bu büyüyü öğretmekten çok büyük zevk ve onur duyacağım. Yine arkadaşınızın dediği gibi buz atarak düşmanınıza doğrudan saldırmak için ideal ve etkili bir büyüdür. Bugün bunu uygulamalı olarak işleyeceğiz. Sizin için bazı deneme tahtaları getirdim. "

Ah, işte bu harikaydı! Binama 5 puan kazandırmıştım ve büyüyü denemek için sabırsızlanıyordum. Keşke deneme tahtası yerine Gryffindorları koysaydı diye düşündüm. Özellikle bana Clary'i verse, onu delik deşik ederdim. Profesörün bir hareketiyle deneme tahtaları içeriye girdi.

" İlk olarak sizin için göstereceğim ondan sonra sırası ile yapabilirsiniz. Glacius!"

Profesörün asasının ucundan buz parçaçıkları süzüllerek tahtaya saplandı. Hevesle elimi kaldırdım. Bunu denemek istiyordum ve yapabileceğimden emindim. Profesör izin verince gectim ve asamı tahtaya doğrulttum.

" Glacius! "

dedim kendimden emin bir sesle. Buz parçacıkları asamdan çıkıp tahtaya saplanınca kendimden memnun bir şekilde gülümsedim. Sıradakilerde büyüyü denedi. Kimi birkaç denemede kimi ilk denemede büyüyü yaptı. Ders bittiğinde bu büyüyü öğrendiğim için oldukça memnundum. Profesöre iyi günler dileyip sınıftan çıktım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://vioreluna.deviantart.com/
Martius Griswold

Martius Griswold

Mesaj Sayısı : 35

V. Sınıflar, I. Ortak Ders Empty
MesajKonu: Geri: V. Sınıflar, I. Ortak Ders   V. Sınıflar, I. Ortak Ders EmptyC.tesi Mart 26, 2011 4:44 pm

Martius, kafasına çarpan sert bir cismin etkisiyle uyanmıştı o sabah. Erkekler yatakhanesi genelde binalarda en çok muzurluğun olduğu yer olarak bilinirdi zaten. Ne kadar hiperaktif genç var ise, Hogwarts’ın duvarları arasında gezinirdi. Ellerinde asalarıyla sanki dünyanın yöneticileri onlarmış gibi davranırlardı. Tabii aralarından gerçekten yöneticiler de çıkardı. Mesela Sihir Bakanı olan mezunlar vardı. Gözlerini açıp, etrafına bakındığında birkaç kişinin kendisine bakarak gülüştüklerini gördü. Belli ki kafasına yolladıkları her neyse, onların elinden çıkmıştı. Yorganı hışımla üstünden attı ve hızlı adımlarla yanlarına vardı. Onlara ne kadar kızgın olduğunu belirten bir şekilde bağırmak gibi bir amacı vardı ama aralarında bir iki adımlık bir mesafe kalınca, bütün sinirinin yok olduğunu fark etti. Tek hissettiği şey, kafasının üstündeki hafif sızı idi. Orayı avucunun içi ile ovuştururken, üç erkek öğrencinin üzerinde gezdiriyordu gözlerini. Kafasını yadırgar bir biçimde salladı ve yeniden yatağına yöneldi. Yerde duran küçük bir vazoyu gördü. Aslında tam olarak vazo bile denilemezdi ona, yuvarlaktı ve porselenden yapılmış olduğu belliydi. Kafasına atılan şeyin o olduğunu anladı. Ama yerden almaya yeltenmedi bile. ‘Her kim attıysa, o alabilir.’ diye düşündü. Yatağını sakinlikle toplarken, kafasında saatin kaç olduğuna dair tahmin yürütüyordu. O üç ahmak bu kadar erken uyanmış olamazlardı, bu durumda yemek saati çoktan gelmiş olmalıydı. Bu durumun garipliğini düşündü. Genelde erkek öğrencilerin arasında en erkenden kalkanlardan birisi o olurdu. Dün gece okuduğu kitap yüzünden geç yatmış olduğunu hatırlayınca, neden böyle olduğunu anladı. Elbette bu durumda geç kalkanlardan biri olması oldukça normaldi. Gece üçte yatan hiç kimse sabah yedi de kalkamazdı… Yani birinin etkisi olmazsa. Ki bu durumda o etki, küçük vazo oluyordu. Bu durumda uyandırıldığı için teşekkür mü etmeliydi? Gözlerini devirirken, bunu yapmayacağından emindi. Ravenclaw armasının işli olduğu cübbesini giyerken, saate hala bakmamış olduğu için kendine kızıyordu. Ne de olsa düşündüğü şey sadece bir tahmindi. Doğruluğundan emin olamazdı. Saat beş de olabilirdi pekâlâ. Gözleriyle odanın içerisini tararken, etajerin üstündeki saate takıldı gözleri. Tahmininin doğru çıkmasına sevindi. Altıncı hissi gittikçe güçleniyor gibiydi. Üstünü giyindikten sonra acele etmeden, büyük salona indi ve güzel bir kahvaltı etti. O sırada ilk dersin ne olduğunu düşünüyordu. Muhtemelen yine sıkıcı bir astronomi dersi onları bekliyordu, bu yüzden Martius yüzünü asmamak için kendini tutuyordu. Daha ilk derslerine gireceklerdi, diğer dersleri düşünmemeliydi bile. Zaten profesörlerle arası da iyi sayılmadığı için, bir de dersleri sırasında somurtursa neler olacağını ancak tahmin edebilirdi. Ekmeğine reçel sürerken, gözleriyle salonun içerisini taradı. Herhalde dün akşamki yemekten yalnızca Martius memnun kalmamış değildi. Çünkü dünden hissettikleri açlık ile herkes ekmeklere ve çöreklere atılıyor, bir peynirden bir zeytinden bir de reçelden alıyordu. Martius bu durumun profesörler arasında da olduğunu görünce gülümsemesini engelleyemedi. Dünkü yeşillik ve sebze çeşitleri hiç kimseyi memnun edememişti. Hepçillikten etçilliğe doğru büyük bir adım atmış bir toplumlardı ne de olsa. Bütün yemekler sebze ağırlıklı olunca kimse mutlu olmuyordu. Elindeki ekmeği bitirdikten sonra ilk ders için astronomi kulesine yürümeye başladı. Ama kuleye doğru yürüyen tek kişinin kendisi olduğunu görünce şaşkınlığa uğradı. Martius kulelere giderken, diğer beşinci sınıflar karanlık sanatlar dersliğine yönelmişti. Kendi salaklığı yüzünden alnına sert bir şekilde vurdu ve koşar adımlarla dersliğin içerisinde girdi. Karanlık sanatlar dersinin olduğunu unutması olur şey değildi onun için. Gerçi çok bayılarak girdiği bir ders de sayılmazdı ama önemli bir ders olduğu için değer veriyordu. Tabii ki kötü durumlara karşı hazırlıklı olması için bu dersin gerekli olduğunu biliyordu, yine de biçim değiştirme dersinde aldığı keyfi bu derste alamıyordu. İlla ki bütün dersleri aynı oranda sevecek değildi ya. Gözleriyle içeriyi taradı ve açık pencerelerden giren temiz hava ile ciğerlerini doldurdu. Artık uykusu açılmıştı ve karnı da toktu. En azından astronomi dersine girmeyeceği için de sevinmişti. Göğü incelemek ilgi alanına girmiyordu Martius’un. Neden o dersi aldığından da emin değildi zaten. Boş bulduğu bir sıraya yerleşirken içerideki öğrencilere bakındı. Tanıdık bir iki sima gözüne çarpınca, kibarlık olsun diye gülümsemeye çalıştı. Sonra da bakışlarını cübbesine indirdi ve asasını çıkardı. Bu derste tam olarak karşısına ne çıkacağını hiçbir zaman bilemiyordu. Bu yüzden hazırda bulunmanın iyi bir avantaj olduğunu öğrenmişti.

Öğretmenin sınıfın hemen önünde duran masaya yerleşmesi ile dersin başlamış olduğunu anladı. Şimdi tek yapması gereken zihnini ona doğru yöneltmekti. Zaten bir kere odaklandıktan sonra karanlık sanatlar dersinden zevk almaya başladığını biliyordu. "İyi günler genç arkadaşlarım, yeni eğitim döneminin ilk Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersinde sizi karşımda görmek beni mutlu etti. Biliyorum aranızda ki hemen hemen hepiniz beni tanıyorsunuz. O yüzden tekrar tekrar kendimi tanıtma ihtiyacı hissetmiyorum ve izniniz ile derse geçiyorum." Profesörün oturduğu yerden kalkmasını ve sınıf içerisinde, sıraların arasında dolaşmasını sakinlikle izlemeye başladı genç. Sesindeki sakinliği fark etmemenin elde olmadığını düşünüyordu. Ne de olsa senelerdir bu işi yapıyordu ve artık alışmış olmalıydı. Ve tecrübe kazanmış olması gerekiyordu. Öğrenciyi neyin motive ettiğini ve neyin, onun moralini bozduğunu biliyor olmalıydı. Glacius adlı bir büyüden bahsediyordu. İsmi, Martius’a çok tanıdık gelmesine rağmen ne olduğunu çıkaramadı. Bu yüzden profesörün, ne olduğunu açıklamasını bekledi. Ama ses, sınıf içerisinde öğretmenin olmadığı bir köşeden geldi. Konuşan sesi çıkarmıştı Martius. Roxanne her zamanki gibi derse hazırlanıp gelmiş olmalıydı ki, büyünün ne işe yaradığını söylemekte gecikmedi. Martius’un anladığına göre, asadan buzlar çıkmasını sağlıyordu ve ölüm yiyenlere karşı kullanılmada avantajlı bir büyüydü. ‘Demek ki benim hatırladığım başka bir büyüydü.’ diye düşündü. Çünkü Glacius ismi ona çok tanıdık gelmişti, belki de Gelecek Postası’nda falan bir yerde okumuş ve gözüne çarpmıştı. Ama ne olduğunu öğrenmek hiç aklına gelmemişti. Bu durumun kendisine ne kadar ters olduğunu düşündü. Çünkü o, bir şeyi merak etti mi ne olduğunu öğrenmek için çabalardı. Sağ eli ile boynunun arkasını ovmaya başladı, sabahleyin yemiş olduğu cisim yüzünden de başı ağrıyordu zaten. Profesörün en son dediklerine göre, bunu denemeleri gerecekti. Ama ilk kendisi göstereceğinden dolayı, Martius gözlerini onun üzerine odakladı. İçeriye giren deneme tahtalarına bakmayı kesti ve öğretmenin asasına verdi bütün dikkatini. Sınıfın içerisindeki havada süzülen “Glacius.” kelimesinden sonra, profesörün asasının ucundan buz kristalleri çıkmaya başladı. Büyük denebilecek kadarlardı ve bunun birinin vücuduna saplanması halinde neler olabileceğini az çok tahmin edebiliyordu Martius. Bu büyüden etkilendiğini söyleyebilirdi hatta. Ateş çıkarmayı, parçalamayı elbette biliyorlardı geçen senelerden. Neden bu büyü, bu senenin müfredatına bırakılmıştı acaba? Diğerlerinden daha az tehlikeli sayılmazdı.

Sıranın kendisine gelmesini sabırla bekledi bu süre diliminde. Profesörün, öğrencileri izlediğini görebiliyordu. Hatta yüz ifadesinde, yaptıkları her harekete puan veriyormuş gibi görünüyordu. Bu durumdan az da olsa tedirgin olan Martius, sabırla beklemeye devam etti. Roxanne’den sonra çıkmak için gönüllü oldu ve yavaş adımlarla deneme tahtasının önüne geçti. Asasını kaldırdı ve heyecanlı bir sesle “Glacius.” dedi. Asasından ilk önce küçük parçalar çıksa da sonra gelen büyük kristaller, Martius’un endişelenmesini engelledi. Parçalar süratle tahtanın üzerine hareket ettiler ve çakıldılar. Bu durum gencin, kendini bir bıçak atıcı gibi hissetmesine neden olmuştu. Birkaç kere öyle şov izlediğinden olacak, deneme tahtasının önüne bir öğrenciyi geçirip atış yapma düşüncesi geçti aklından. Ama böyle bir şey denemeyecekti elbette. Yaptığı büyü işe yaradığına göre ders bitmiş sayılırdı. Bu yüzden sınıftan ayrılmak için eşyalarını toplamak üzere sırasına yöneldi. O sırada başka bir öğrencinin, kendi yerine geçip asasını yönelttiğini fark etti göz ucuyla. Ama onun başarılı bir büyü yapıp yapamadığını göremeden sınıftan ayrılmıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Metehan Bora Tunç
VII. Sınıf
VII. Sınıf
Metehan Bora Tunç

RP Yaşı : 17
Mesaj Sayısı : 187
Gerçek Adı : Metehan

Çanta
Eşyalar:

Evcil Hayvan:

V. Sınıflar, I. Ortak Ders Empty
MesajKonu: Geri: V. Sınıflar, I. Ortak Ders   V. Sınıflar, I. Ortak Ders EmptyC.tesi Mart 26, 2011 5:01 pm

Dersliğe gittiğin de bir kaç kişi gelmişti. Profesör masasına yaslanmış onlara bakıyordu. Oda Roxanne'nin yanında sıraya oturdu.
Bir kaç dakika içinde herkes gelince profesör konuşmaya başladı.

"İyi günler genç arkadaşlarım, yeni eğitim döneminin ilk Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersinde sizi karşımda görmek beni mutlu etti. Biliyorum aranızda ki hemen hemen hepiniz beni tanıyorsuz. O yüzden tekrar tekrar kendimi tanıtma ihtiyacı hissetmiyorum ve izniniz ile derse geçiyorum"

"Heey. Bu okulda ayrımcılık var galiba? Ben hiç birinizi tanımıyorum." diye düşündü.

"Bu ders işleyeceğimiz büyü Glacius. Bu büyü hakkında herhangi bir bilginiz var mı ? "
Rox elini kaldırdı. Profesör ona söz hakkı verdi.

" Glacius büyüsü, kullan kişinin asasının ucundan buz atarak doğrudan saldırmasını sağlar. Çoğu zaman tehlikeli bir büyü olsa da, iflah olmaz ölüm yiyenlere karşı seherbazlar tarafından sık kullanılan bir büyüdür Profesör RBen."

"Evet çok güzel bir şekilde açıkladınız. Derse hazırlıklı geldiğiniz için teşekkür ederim. Binanıza 5 puan. Arkadaşımızın da dediği gibi, çoğu büyücü tarafından tehlikeli görünür ama bu sene müfredatımız da var. Ben size bu büyüyü öğretmekten çok büyük zevk ve onur duyacağım. Yine arkadaşınızın dediği gibi buz atarak düşmanınıza doğrudan saldırmak için ideal ve etkili bir büyüdür. Bugün bunu uygulamalı olarak işleyeceğiz. Sizin için bazı deneme tahtaları getirdim. "

" İlk olarak sizin için göstereceğim ondan sonra sırası ile yapabilirsiniz. Glacius!"

Profesörün asasının ucundan buz parçaçıkları süzüllerek tahtaya saplandı. Mete ilgiyle baktı. Bu büyüyü denemeliydi. Denemek için elini kaldırdı.

Profesör gene Roxxanne'i seçti. "Glacius" diye bağırdı. Büyüyü tek seferde yapmıştı. Kendinden emin bir şekilde gülümsüyordu.
Sonra herkes sırayla büyüyü denemeye başladı.

Ders bitince de Roxanne'nin peşine takılıp sınıftan çıktı.








Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Clary Bernstein

Clary Bernstein

RP Yaşı : 16
Mesaj Sayısı : 1650
Gerçek Adı : Derya
Yaş : 28

V. Sınıflar, I. Ortak Ders Empty
MesajKonu: Geri: V. Sınıflar, I. Ortak Ders   V. Sınıflar, I. Ortak Ders EmptyPtsi Mart 28, 2011 12:16 am

Yılın ilk Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Dersi olduğu için oldukça heyecanlıydım. Bu ders sayesinde, ileride birkaç ölüm yiyenin canını okuyabilirdim. Böle nefret dolu düşünceler pek bana göre değil, fakat babamın bir ölüm yiyen tarafından öldürüldüğünü bilerek, nefret dolu düşünceler düşünmemek elde değil. Hele ki babamı öldüren aşşalığın kızı ile aynı sınıfta, hatta aynı okulda olmak bile beni deli ediyorken.

Daha fazla kendi kendimi sinir etmeden sınıfa doğru gittim. Sınıfa girdiğimde çoğu kişi yerlerini almıştı bile. Profesör RBen'de dahil. Hemen kendime boş bir yer bulup oturdum. Çok geçmeden Profesör Rben'de derse geçmişti.

" İyi günler genç arkadaşlarım, yeni eğitim döneminin ilk Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersinde sizi karşımda görmek beni mutlu etti. Biliyorum aranızda ki hemen hemen hepiniz beni tanıyorsuz. O yüzden tekrar tekrar kendimi tanıtma ihtiyacı hissetmiyorum ve izniniz ile derse geçiyorum. "

Profesör konuşmasına, sıraların arasında dolaşarak devam etti.

" Bu ders işleyeceğimiz büyü Glacius. Bu büyü hakkında herhangi bir bilginiz var mı? "

Bu büyüyü biliyordum. Fakat gıcık Roxanne benden önce davranmıştı. Her yerde karşıma çıkıyordu. Pislik.

" Glacius büyüsü, kullan kişinin asasının ucundan buz atarak doğrudan saldırmasını sağlar. Çoğu zaman tehlikeli bir büyü olsa da, iflah olmaz ölüm yiyenlere karşı seherbazlar tarafından sık kullanılan bir büyüdür Profesör RBen. "

'O iflah olmaz ölüm yiyenlerden biride senin sevgili babacığın oluyor Roxy.' Bunu küstah bir şekilde onun yüzüne söylemek isterdim. Ama ders esnasında böyle bişi yapmam mümkün değildi. Bu da yetmezmiş gibi binasına puan da kazandırmıştı. Küçük yılan.

" Arkadaşımızın da dediği gibi, çoğu büyücü tarafından tehlikeli görünür ama bu sene müfredatımız da var. Ben size bu büyüyü öğretmekten çok büyük zevk ve onur duyacağım. Yine arkadaşınızın dediği gibi buz atarak düşmanınıza doğrudan saldırmak için ideal ve etkili bir büyüdür. Bugün bunu uygulamalı olarak işleyeceğiz. Sizin için bazı deneme tahtaları getirdim. "

Deneme tahtası yerine Roxanne'i kullanmak, benim azim ve başarı seviyemi daha çok yükseltirdi. Emindim ki oda bu büyüyü bende kullanmak için can atıyordu.
Profesörün bir el hareketi ile deneme tahtaları içeriye girdi.

" İlk olarak sizin için göstereceğim ondan sonra sırası ile yapabilirsiniz.Glacius! "

Tahtaya tehlikeli görünen buz parçaları saplandı. Gerçekten çok etkileyiciydi. Denemek için el kaldırdım, fakat yine Roxanne kalkmıştı.

'Umarım büyü ters teperde..' diye düşünmekten kendimi alamadım.

Diğer birkaç kişi ile birlikte bende denedim ve çok eğlendim. Roxanne'e ne kadar gıcık olsam da faydalı bir ders olmuştu. Eşyalarımı toparlayıp sınıftan çıktım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Olric Romanov

Olric Romanov

RP Yaşı : 35
Mesaj Sayısı : 349
Gerçek Adı : Ceren
Yaş : 29

V. Sınıflar, I. Ortak Ders Empty
MesajKonu: Geri: V. Sınıflar, I. Ortak Ders   V. Sınıflar, I. Ortak Ders EmptySalı Mart 29, 2011 9:56 pm

KSKS dersliğine giderken çok heycanlıydım. Bu ders, derslerim arasında en severek katıldığım dersti. Gerçekten eğleniyordum bu derste. Avada Kedavra lanetiyle ilk olarak bu derste tanışmıştım ve onu birilerinin üzerinde kullanana kadar da unutmaya niyetim yoktu.

Biz güle oynaya sınıfa girerken profesör Rben her zamanki gibi sınıftaydı. Her zaman erkenci olan odur. Yerlerimizi aldıktan sonra profesör çabucak derse geçti:

" İyi günler genç arkadaşlarım, yeni eğitim döneminin ilk Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersinde sizi karşımda görmek beni mutlu etti. Biliyorum aranızda ki hemen hemen hepiniz beni tanıyorsuz. O yüzden tekrar tekrar kendimi tanıtma ihtiyacı hissetmiyorum ve izniniz ile derse geçiyorum. "

KSKS dersime yıllardır profesör Rben giriyordu ve ben artık onu iyice tanımıştım. Ondan ders dinlemek çok zevkliydi. KSKS gibi zor bir dersi bile kolayca anlayabiliyordum.

" Bu ders işleyeceğimiz büyü Glacius. Bu büyü hakkında herhangi bir bilginiz var mı? "

Belki de en iyi bildiğim büyü Glacius'du. Ölüm yiyenlere karşı seherbazlar bu büyüyü sıkça kullanırdı. Lakin, ben söz almadan o iğrenç Slytherin'li kız lafa atladı:

" Glacius büyüsü, kullan kişinin asasının ucundan buz atarak doğrudan saldırmasını sağlar. Çoğu zaman tehlikeli bir büyü olsa da, iflah olmaz ölüm yiyenlere karşı seherbazlar tarafından sık kullanılan bir büyüdür Profesör RBen. "

Roxanne bunu söylerken Clary'nin yüzü bir anda öfkeden deliye dönmüş bir hal aldı. Roxanne'i gerçekten sevmiyordu...

" Arkadaşımızın da dediği gibi, çoğu büyücü tarafından tehlikeli görünür ama bu sene müfredatımız da var. Ben size bu büyüyü öğretmekten çok büyük zevk ve onur duyacağım. Yine arkadaşınızın dediği gibi buz atarak düşmanınıza doğrudan saldırmak için ideal ve etkili bir büyüdür. Bugün bunu uygulamalı olarak işleyeceğiz. Sizin için bazı deneme tahtaları getirdim. "

Deneme tahtalarına bayılıyordum. Böylece, öğrendiğimiz büyü havada kalmayacaktı. Uygulamalı olarak öğrendiğimizde ileride birilerine karşı kullanırken deneyimli olabiliriz.

" İlk olarak sizin için göstereceğim ondan sonra sırası ile yapabilirsiniz.Glacius! "

Denemek için kalkmak istedim fakat, Roxanne her şeye atıldığı gibi buna da atılmıştı. Daha sonra önüme gelen deneme tahtasına asamı doğrulttum ve sert bir şekilde "Glacius!" dedim. Buzlar saplandığında muhteşem görünüyordu....
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sliwer.deviantart.com
Leonard Malcolm

Leonard Malcolm

RP Yaşı : 15
Mesaj Sayısı : 64
Gerçek Adı : Serhat
Yaş : 29

V. Sınıflar, I. Ortak Ders Empty
MesajKonu: Geri: V. Sınıflar, I. Ortak Ders   V. Sınıflar, I. Ortak Ders EmptyCuma Nis. 01, 2011 4:40 pm

Sabahın ilk ışıkları, pencereden gözüme gelip uykumu böldü. Ama çok uykunun yararı yoktu, değil mi? Tabi ki de yoktu. Kalkıp, banyoda güne hazırlandım. Ortak salona inip kahvaltıya oturdum. Bunun gibi, çeşit çeşit yiyecekleri bir daha bulamayacak gibi yedim. Ortak salon dolarken, ben ödevleri bitirmek amacıyla, kütüphaneye gitmek için, ortak salondan çıktım. Kütüphaneye girdiğimde, kasvetli kitap kokuları burnumu titretmişti. Güzel bir manzara kenarı seçip, oturdum. Kitapları açıp, uzun vaktimi hem ders çalışarak, hemde manzarayı izleyip, geçirdim. Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersinin vakti geldiğinde, işlerimi bitirip, kitaplarımı kütüphanecinin yanına bırakıp, yola koyuldum. Derse geldiğimde, yerime geçip, sabırsızlıkla binamın öğretmenini merakla bekledim.Profesör RBen'nin, Hufflepuff'tan olması derste, iksir dersi gibi zorlanmayacağımı gösteriyordu. Nihayet, profesör geldi. Derste, masaya oturması bile, onun rahat bir profesör olduğunu gösteriyordu.

"İyi günler genç arkadaşlarım, yeni eğitim döneminin ilk Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersinde sizi karşımda görmek beni mutlu etti. Biliyorum aranızda ki hemen hemen hepiniz beni tanıyorsuz. O yüzden tekrar tekrar kendimi tanıtma ihtiyacı hissetmiyorum ve izniniz ile derse geçiyorum."

Aynen öyle, profesör. Birazcık karanlığa dalalım artık, diye düşünürken profesör kalkıp, etrafımızda dolaşmaya başladı.

"Bu ders işleyeceğimiz büyü Glacius. Bu büyü hakkında herhangi bir bilginiz var mı ?"

Bu sefer hemen atılma isteğime karşı koyamayıp, cevabı verecektim ki, Roxanne denilen kız konuştu.

" Glacius büyüsü, kullan kişinin asasının ucundan buz atarak doğrudan saldırmasını sağlar. Çoğu zaman tehlikeli bir büyü olsa da, iflah olmaz ölüm yiyenlere karşı seherbazlar tarafından sık kullanılan bir büyüdür Profesör RBen."

Aklıma, hemen bu kızın Muggle'ları sevmediği gelmişti. Güzeldi, ama bir o kadar sevimsiz ve küstahtı. Yine de profesör, cevabı beğenmiş olmalıydı ki, gülümsedi.

"Evet çok güzel bir şekilde açıkladınız. Derse hazırlıklı geldiğiniz için teşekkür ederim. Binanıza 5 puan."

Slytherin'e 5 puan mı? Galiba bu sene kupa hayalde kalacak, diye düşünürken, profesör, asasını tahtaya doğrultup, tahta da Glacius yazısını oluşturdu.

''Arkadaşımızın da dediği gibi, çoğu büyücü tarafından tehlikeli görünür ama bu sene müfredatımız da var. Ben size bu büyüyü öğretmekten çok büyük zevk ve onur duyacağım. Yine arkadaşınızın dediği gibi buz atarak düşmanınıza doğrudan saldırmak için ideal ve etkili bir büyüdür. Bugün bunu uygulamalı olarak işleyeceğiz. Sizin için bazı deneme tahtaları getirdim.''

Uygulamalı ders... İşte, dersin en güzel zamanı. Profesör, kapıdan deneme tahtalarını getirmişti bile.

"İlk olarak sizin için göstereceğim ondan sonra sırası ile yapabilirsiniz.''

Pür dikkat kesilmiştim. Profesör, asasını tahtaya doğrultup "Glacius!" dedi. Asadan güzel, orta boyutlu buz parçaları çıkıp, hızla hedefe saplandılar. İlk deneyenlerden olmak için elimi kaldırdım, ama Roxanne şanslı günündeydi. Onu izledikten sonra, bana, sadece önümdeki tahtaya büyülü sözleri tekrar etmek kaldı. Sözleri söyledikten sonra beyaz, parlak buzlar, olması gereken yerdeydi.

Dersin bitişiyle eşyalarımı toplayıp, çıktım. Kitaplarımı almak için, kütüphaneye doğru devam ettim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Séonaid Niocnas

Séonaid Niocnas

Mesaj Sayısı : 11

V. Sınıflar, I. Ortak Ders Empty
MesajKonu: Geri: V. Sınıflar, I. Ortak Ders   V. Sınıflar, I. Ortak Ders EmptyÇarş. Mayıs 04, 2011 12:15 am

Günün ilk dersi. Karanlık Sanatlara Karşı Savunma. Diğer öğrenciler sever aslında ama ben daha sözel dersleri tercih ettiğim için sıkıntıdan başka bir şey değildi. Sıkıntılı bir şekilde Büyük Salon’dan ayrıldım. Bugün iştahım yerindeydi ve doyurmuştum kendimi. Hala dersten nasıl kurtulacağımı düşünürken çoktan dersliğin kapısına gelmiştim. Profesör oturduğu sandalyesinden gülümsediğinde ne yapacağımı bile şaşırmıştım. Büyüleyici. Sınıfa ilk gelmenin verdiği sıkıntıyı düşünmeden en öndeki sıraya oturdum ve kitabımla bir parça parşömen çıkarttım. Kitapta önemli gördüğüm yerleri not etmenin iyi olacağını düşünmüştüm.

Sınıfa akın akın gelen öğrenciler ders saatinin habercileriydi sanki. Kitabı kapattım; uygulama dersiydi nasılsa. Cübbelerinde farklı binaların armalarını taşıyan sayısız kişi girdikten sonra kapı kapandı. “İyi günler genç arkadaşlarım, yeni eğitim döneminin ilk Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersinde sizi karşımda görmek beni mutlu etti. Biliyorum aranızda ki hemen hemen hepiniz beni tanıyorsunuz. O yüzden tekrar tekrar kendimi tanıtma ihtiyacı hissetmiyorum ve izniniz ile derse geçiyorum.” Profesör RBen ben okula geldiğimden beri buradaydı, neredeyse. Bu derse karşı ilgimi çeken tek şey de profesördü belki. Yüzümde ciddi bir ifade, derste geçecek her şeye odaklanmıştım. Oturduğu yerden kalkıp yanımdan arka sıralara doğru ilerlemeye başladı. “Bu ders işleyeceğimiz büyü Glacius. Bu büyü hakkında herhangi bir bilginiz var mı?” Az önce yazmıştım. Ama unutmuştum, daha doğrusu dikkatli bakmamıştım. Hızla parşömeni açmaya kalmadan aynı sıradan bir ses yükseldi. “Glacius büyüsü, kullan kişinin asasının ucundan buz atarak doğrudan saldırmasını sağlar. Çoğu zaman tehlikeli bir büyü olsa da, iflah olmaz ölüm yiyenlere karşı seherbazlar tarafından sık kullanılan bir büyüdür Profesör RBen.” Bir Slytherin’den beklenmeyecek kadar başarılı bir cevaptı. Şaşkınlığımı gizlemem zor olmuştu. Profesör tekrar büyüleyici bir gülümseme yerleştirdi yüzüne. “Evet çok güzel bir şekilde açıkladınız. Derse hazırlıklı geldiğiniz için teşekkür ederim. Binanıza 5 puan.” Bir beklenmedik şey daha! Umursamadan söylemem gereken büyüyü mırıldanmaya başladım. Yanlış söylemek kötü sonuçlara yol açabilirdi. Glacius, glacius, glacius. Profesör tahtayı gösterdi. Tekrarladığım kelimeler tahtada yazılmaya başlanmıştı. Yazılan heceleri tek tek izledim. “Arkadaşımızın da dediği gibi, çoğu büyücü tarafından tehlikeli görünür ama bu sene müfredatımız da var. Ben size bu büyüyü öğretmekten çok büyük zevk ve onur duyacağım. Yine arkadaşınızın dediği gibi buz atarak düşmanınıza doğrudan saldırmak için ideal ve etkili bir büyüdür. Bugün bunu uygulamalı olarak işleyeceğiz. Sizin için bazı deneme tahtaları getirdim.” Profesör RBen’in kapıyı göstermesi ile içeriye birkaç manken girdi. Arka taraftan yükselen fısıltılar, öğrencilerin merakını besliyordu sanki. “İlk olarak sizin için göstereceğim ondan sonra sırası ile yapabilirsiniz.” Mankenlerin ne işe yarayacağı şimdi anlaşılmıştı. Herkes pür dikkat profesörün yapacağı şeyleri görmek için çabalıyordu. “Glacius!” Mankenlere çarpan sert buz parçaları ince ince etrafa dağılınca sınıftan ıslıkların yükselmesine neden olmuştu.

Az önce söz alan Slytherin’li hemen elini kaldırıp sıraya girmek için izin aldı. Sonra ardı sıra uzanan sıraya girdim. Herkes büyüyü söyleyip arkaya geçiyordu. Bazıları yapamıyor, profesörden yardım istiyordu. Bana gelmesine iki üç kişi kalmıştı. Arkamda bulunanların heyecanının yanında benim duygularım çekilmişti sanki. Önümdeki uzun boylu, normal değerlerin üzerinde iri çocuk da büyüyü mırıldandıktan sonra önümden çekildi. Göster kendini. Profesörden yapmamı onaylayan baş hareketini gördükten sonra asamı oldukça estetik bir şekilde savurdum. “Glacius.”

Asanın ucundan çıkan sivri buzlar büyüleyiciydi. Mankenlere çarptıktan sonra dağılışlarını izleme ise anlatılmazdı. Yüzünü okşayan küçük buz kütleleri. Yüzüme yayılan zafer gülüşü buzlar kadar rahatlatıcıydı. Hızla –saçlarımı savurarak- sıramı arkamdakine verdim.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

V. Sınıflar, I. Ortak Ders

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

 Similar topics

-
» V. Sınıflar ve VI. Sınıflar I. Ortak Ders
» Tüm Sınıflar Astronomi Ortak Dersi|| Uranüs
» Biçim Değiştirme / İksir Ders 2# (Ortak Ders)
» V. Sınıflar II. Ders
» V. Sınıflar I. Ders

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: eğlence ekspresi :: Süpürge Dolabı :: Rp İçi :: 1. Sezon-