Uçuş ve Quidditch için, normal bir havaydı. Ne gözlerin yoracak kadar sıcak, ne de öğrencilerin iliklerine işleyecek kadar soğuktu hava...

Bu sefer erkenden gitmek istiyordu Paul, dersin yapılacağı büyük, görkemli Quidditch Sahası'na. İleride burada muhteşem maçların olacağı düşüncesi ile sahaya vardığında, çoğu öğrenci gelmişti. Arkadan yetişen bir Slytherin öğrencisinin de derse ulaşması ile birlikte ders başlamaya hazır duruma gelmişti.

"Merhaba arkadaşlar. Geçen ders, bildiğiniz üzere 'Yeni Model Süpürgeler' konusunu işlemiştik ve notlar almıştık. Şimdi ise, 'Quidditch' hakkında konuşacağız."

Öğrenciler, Quidditch lafını duyduklarına sevinmiş görünüyorlardı. Paul emindi ki, hepsi Quidditch'i seviyordu. Bu düşünce içine doğunca kendisi de sevinmişti.

"Hepiniz hazır olduğunuza göre, çok basit bir soru ile başlayalım: Quidditch nedir? Çok basit bir tanım ile birisi bana açıklayabilir mi?"

Bir öğrenci atılmıştı:

"Quidditch, büyücüler tarafından oynanan bir spordur." dedi.

"Tam olarak bunu istiyordum işte, aferin! Dikkat edin arkadaşlar, büyücüler tarafından oynanıyor. Yani tamamen bize has bir spor." diyip öğrencilerine gülümsedi Paul.

"Bu tanıma bir şey eklemek isteyen var mı?"

Bir öğrenci elini kaldırmıştı yavaşça. Paul'un ona söz vermesi ile birlikte konuşmaya başladı:

"Quidditch, süpürge üstünde, uçarak oynanır. Bu oyunun amacı; Quaffle denen topu üç çemberin birinden geçirmek ve Snitch denen kanatlı topu yakalayarak maçı bitirmektir. Bu sporda her takım için yedi oyuncu bulunur: 3 Kovalayıcı, 1 Tutucu, 2 Vurucu ve 1 Arayıcı."

Takdir edilmeyi hak etmişti.

"Gerçekten çok iyi, aferin! Bu konuda geniş bilgilere sahip olduğunu görüyorum. Binana 5 puan!"

"Evet arkadaşlar, bu kadar hatırlatma yeter. Şimdi, Quidditch'in gelişimine bakalım. Sizler de lütfen not alın."

"Süpürge Oyunları, süpürgelerin yarış için elverişli konfora ulaşmasından sonra gelişmiştir. İsveç'in ünlü yılda bir kez düzenlenen süpürge yarışının geçmişi 10.yy'a dek uzanır. Quidditch ile ilgili ilk bilgilere ise 11.yy'da yaşamış olan cadı Gertie Keddle'a ait olan ve bugün Londra'daki Qudditch Müzesi'nde bulunan günlük sayesinde ulaşıyoruz. Günlük'te Keddle'ın "lahana tarlasına düşen top" olarak sözüne ettiği bizim bildiğimiz Quaffle'dır. "Topu bataklık sonundaki ağaçlara doğru atmak" olarak tanımladığı olay da bir çeşit sayı yapma yöntemidir. Daha sonra 12.yy'a dek Quidditch'den söz edilmiyor. Fakat büyücü Goodwin Kneen'ın kuzenine yazdığı ve bugün Norveç Sihir Bakanlığı Arşivi'nde olan mektupta günümüz Quidditch oyununda yer alan Kovalayıcı ve Blodder (Bludger) kavramlarından söz eder. Fakat hala ortalarda Altın Snitch yoktur. Snitch, ilk kez 1269'da büyü Kurulu şefi olan Bragge'ın maça kafes içinde bir Sinicit getirmesiyle gündeme gelir. (Sinicit avcılığı 1100'lerde sevilen bir spordu. Bu küçük ve sevimli kuşun yok edilmesini önlemek çok zaman aldı.) Bragge, kuşu oyunda yakalayana 150 Galleon ödül vereceğini söyler. Bu olayı aktaran Bayan Rabnoot, kuşun zarar görmesine karşı çıkmış ve herkesin tepkisini çekip, para cezasına çarptırılma pahasına onu özgür bırakmıştır. Fakat bu çabası diğer kuşların kullanımını engelleyememiş, kuşlar ne yazık ki, sayıları azalıncaya dek kullanılmıştır. Sonraki yüzyılda, Godric Hollow'lu büyücü Bowman Wright, Sinicit yerine geçecek ve benzer özellikleri olacak metal bir top yapmayı başarmıştır. Böylece Queerditch Bataklığı'ndan sonra Quidditch yeniden doğmuştur."

Öğrenciler yazmaktan yorulmuştu ama verimli bir ders olmuştu. Bu bilgileri, öğrencilerine öğretirken mutluluğu yakalıyordu Paul.

"Bugünkü dersimiz bitti arkadaşlar. Bir dahaki dersimizde görüşmek üzere, kendinize iyi bakın ve notlarınıza çalışın." dedi ve onlara sempatik bir gülümseme atarak sahadan uzaklaştı.

Uçuş ve Qudditch'in II. dersi için oldukça heyecanlı bir şekilde Quidditch Sahas'na doğru yürümeye başladım. Sahaya vardığımda ilk gelenler arasında olduğumu farkettim. Bu derse geç kalmak istemiyordum. Çok geçmeden Profesör Jackson, yani Paul'da gelmişti. Onun arkasından salak Slytherinlilerden biri derse yetişme çabasındaydı. Profesör Jackson'ın ona ceza vermesini isterdim, fakat vermemişti. Çok geç kaldığını düşünmüyordu anlaşılan.

Herkesin hazır olduğunu görünce Profesör konuşmaya başladı. "Merhaba arkadaşlar. Geçen ders, bildiğiniz üzere 'Yeni Model Süpürgeler' konusunu işlemiştik ve notlar almıştık. Şimdi ise, 'Quidditch' hakkında konuşacağız." 'Harika,' diye geçirdim içimden. Quidditch benim işimdi. Bir kovalayıcı olarak bu konu hakkında iyi olduğumu düşünüyordum. Bugün bildiğim bir konuyu işlediğimiz için şanslıydım. Profesör bir soru sorduğunda herkesden önce davranmalıydım. "Hepiniz hazır olduğunuza göre, çok basit bir soru ile başlayalım: Quidditch nedir? Çok basit bir tanım ile birisi bana açıklayabilir mi?" Hemen atıldım. Az önceki düşüncemi hayata geçiriyordum. El kaldırmadan konuştuğumu da çok geç farketmiştim. "Quidditch, büyücüler tarafından oynanan bir spordur." Profesör Jackson'ın kızmadığını görünce içim rahatladı. Aslında bu tanımı daha iyi yapabilirdim, fakat Profesör en basit tanımı sormuştu.

"Bu tanıma bir şey eklemek isteyen var mı?" Profesör Jackson'ın sorusunun ardından bu kez el kaldırmayı ihmal etmedim. Söz hakkını bana verince, tekrardan elimde olmadan heyecanlandım. "Quidditch, süpürge üstünde, uçarak oynanır. Bu oyunun amacı; Quaffle denen topu üç çemberin birinden geçirmek ve Snitch denen kanatlı topu yakalayarak maçı bitirmektir. Bu sporda her takım için yedi oyuncu bulunur: 3 Kovalayıcı, 1 Tutucu, 2 Vurucu ve 1 Arayıcı." Yanlış anlaşılma olmasın. O 3 Kovalayıcı'dan biri ben oluyorum. Profesör binama 5 puan verince çok daha fazla sevinmiştim. Bu derste bütün puanları biz topluyorduk. Slytherinlilerin kıskançlıktan çatladıklarına emindim.

"Evet arkadaşlar, bu kadar hatırlatma yeter. Şimdi, Quidditch'in gelişimine bakalım. Sizler de lütfen not alın." Profesör Jackson bize not aldırmaya başlamıştı. Quidditch'in gelişimi ile ilgili notları alırken yetişmek biraz zordu. Bu derste o kadar çok şey öğrenmiştik ki kafam kazan gibi olmuştu. Açıkçası bugün derste öğrendiğimiz çoğu şeyi önceden bilmediğimi, yani bu kadar ayrıntılı bilmediğimi, itiraf etmeliyim. Not alma işlemini nihayet bitirmiştik."Bugünkü dersimiz bitti arkadaşlar. Bir dahaki dersimizde görüşmek üzere, kendinize iyi bakın ve notlarınıza çalışın," dedikten sonra bize gülümsedi ve sahadan uzaklaştı.

Ben de eşyalarımı çantama tıktım ve karmaşık şekilde yazdığım şeyleri daha sonradan temize çekmeyi aklımın bir köşesine not aldım. Gerçekten verimli bir ders olmuştu.

Derse katıldığında ders başlayalı beş dakika olmuştu. Biraz sinir bozucu bir durumdu. Nasıl olduğunu anlayamadan yolunu kaybetmişti. Diğerlerinin yanına geldiğinde, Gyrffindor'lu bir kız olan Clary konuşuyordu.
Profesör onu hiç görmemiş gibi konuşmaya başladı.

"Gerçekten çok iyi, aferin! Bu konuda geniş bilgilere sahip olduğunu görüyorum. Binana 5 puan!" dedi.
"Evet arkadaşlar, bu kadar hatırlatma yeter. Şimdi, Quidditch'in gelişimine bakalım. Sizler de lütfen not alın."

Mete'nin siniri tepesine sıçradı. Nasıl oluyor da bu kız her seferinde Binasına puan kazandırabiliyordu. Bir yandan da profesörün dediklerini not alıyordu. Bir ara aklına ne zaman süpürgeye binip uçacakları sorusunu sormak gelmişti ama sormamayı tercih etti.
Ders bitince eşyalarını toparlayıp diğerlerinin peşi sıra okula yürümeye başladı.