.....Ders programı elimde yatakhanede bir o yana bir bu yana dönüp ilk dersim olan Biçim Değiştirme'nin yeni profesörünün kim olabileceğini düşünüyordum. Elimde birkaç seçenek vardı, dün sabah öğretmenler masasında tanımadığım birkaç kişiyi görmüştüm. Saate baktığımda dersin başlamasına az kaldığını gördüm ve neden bunu gidip de öğrenmiyorum dedim. Üzerime okul cübbemi geçirdim ve asamı cebime koydum. Kitap dolu sırt çantamla beraber merdivenlerden inmeye başladım. Ravenclaw olmak zor iş, her gün bir sürü merdiven inip çıkıyorduk. Zemin kata geldiğimde adımlarımı dersliğe yönelttim. Aslında yatakta biraz daha kalmak isterdim ama daha ilk derse geç kalmak istemezdim. Dersliğe girdim ve en önde bir yere oturdum, ne yazık ki dersin ilk 10-15 dakikasında profesör ortalıkta yoktu. En sonunda daha gelmeyeceğini sanıp bir kitap çıkardım ve okumaya başladım.
.....Tam o sırada olmasın diye dua ettiğim profesörün derslikten içeri girdiğini gördüm. Aslında o kadar kötü görünmüyordu ama göz teması kurmaktan ciddi anlamda korkuyordum, sanki öldürecekmiş gibi bakıyordu. Tabii insanlar göründükleri gibi olmayabilir, gel gör ki derslikten girince ilk sözü "Geç geldiğim için çok üzgünüm çocuklar," oldu. Ağzım açık kalmıştı doğrusu görünümü ile alakası olmayan bir kibarlığa sahipti. "Artık biçim değiştirme dersinize ben gireceğim. Bir aksilik olmazsa kalıcı olmaya geldim. Öncelikle ben kendimi tanıtayım. Alice Garcia, yirmi yedi yaşındayım, eski Slytherrin'im." bu da neydi şimdi? Hem kibar hem ayrımcı mı? Daha ilk dakikadan Slytherin olduğunu söylemesi, biraz tuhaftı. Arka taraftan bir grup Slytherin öğrencisi aralarında fısıldaşıp güldüler. "Şimdi, sizden istediğim hızlıca kendinizi tanıtmanız. Ardından size bir sonraki derste işinize yarayacak bir büyü öğreteceğim." gayet makul gözüktü gözüme. Zaten dersin bitmesine o kadar çok yoktu. Ama anlamadığım, bu derste bize öğrettiği büyü ne için bir sonraki ders işimize yarayacaktı ki?
.....Ben bunları düşünürken profesör benim sağ tarafımdaki öğrenciye kaymasını işaret etti ve yanına oturdu. Üçüncü sırada olduğum için hemen kalktım ve "Leonardo Moralies, beşinci sınıf Ravenclaw." dedim. Konuşurken profesör Alice gözlerimin içine doğru baktı, sanki bir robot gibi beni beynine işliyordu. Bunu bütün öğrencilere yaptıktan sonra artık büyü öğrenme zamanı gelmişti galiba.