Gözlerini tavana dikmiş tepkisiz bir şekilde yatıyordu. Başının dayanılmaz ağrısına rağmen baloya katılacaktı. Doğrusu buna mecburdu. Eğer bir partneri olmasaydı kesinlikle bu saçmalığa katlanmazdı. Çok sevgili partneri ise her davete katıldığı, aslında bir nevi koruma olarak kullandığı Eduard'dı. Slytherinin hatta Hogwarts'ın en iri kıyım büyücüsüydü. İri kıyım olmasının yanında oldukça hoş bir çocuktu ve Angela onunla korkutucu bir imaj vermeye bayılıyordu. Yatağında uzandığı kısa süre azda olsa başının ağrısını gidermişti. Yavaşça yataktan doğruldu. Ayağa kalktığı gibi hemen dolabına yöneldi. Ne giyeceğine çok önceden karar vermişti. Halasının ona Fransa'dan gönderdiği bol dekolteli kırmızı elbisesini giyecekti. Fazla takı takmayı sevmediği için uzun, ince altın kolyesini ve koluna da annesinin ona aldığı altın bilekliği takmakta karar kılmıştı. Elbisesini üzerine geçirdi ve boy aynasının karşısına geçip kendini baştan aşağıya süzdü. Karın, göğüs ve sırt bölgesindeki dekoltelerle vücudunu cesurca gözler önüne sermişti. Elbise vücudunu tamamen sarmıştı. Beğeniyle kendini bir süre süzdükten sonra kolyesini ve bilekliğini taktı. Başının ağrısı bir an da kaybolmuştu. Belki de stres yaptığı için başı ağrıyordu. Bu düşünceleri boş vererek büyük olasılıkla ortak salonda kendisini uzunca bir süredir bekleyen partnerinin yanına gitmek için odadan dışarı çıktı. Eduard, ortak salonun ortasında devasa cüssesiyle onu bekliyordu. Siyah smokiniyle yeterince yakışıklı olmuştu. Her ne kadar bir beyefendi gibi bir imaj verse de gözlerindeki ifade halen oldukça tehlikeli olduğunu gösteriyordu. Eduard'ın koluna girdi. ''Hadi bakalım, sıkıcı ve aptallarla dolu bir parti bizi bekliyor.'' Eduard her zaman ki gibi hiç konuşmadan başıyla onayladı ve Angela'nın yürüyüşüne ayak uydurarak yürüdü. Büyük salonun kapısına yaklaştıkları anda Eduard gerilmeye başlamıştı bile. Açık kahve gözlerinden bu partiye gelmekten rahatsız olduğu ortadaydı. Kaçacak bir yol arar gibi etrafa bakındı. Angela kolunu sertçe sıktı ve açık kahve gözlerine sevecenlikle gülümseyerek, ''Sakın kaçamaya kalkma. Seni bulur ve toza çeviririm.'' İri kıyım olmasına rağmen Eduard, Angela'nın tehdidinden korkmuştu. Korkmalıydı da. Angela onun cüssesinin yanında küçücük kalıyor alabilirdi. Ancak asası ile tek hamlede onu toza çevirebilirdi.

Kapıdan içeri girdiği anda Angela'nın baş ağrısı kendini yine gösterdi. Sakın ve huzur verici bir müzik hâkimdi ortama. Angela, bu kadar sakin bir ortama girince her zaman ki gibi iç karartıcı ve boğucu bir his tüm vücudunu ele geçirdi. Bu da büyük olasılıkla başına vurmuştu. Gördüğü birkaç binadaşına başıyla selam verdi. Etrafı dans ederek sanki tüm yıl çok güzel geçmiş ahmaklarla dolmuştu. Profesörlerin bir kısmı masalarında oturmuş sohbet ediyor. Bir kısmı ise dans ederek öğrencileri kontrol ediyordu. Eduard'ın kolundan sıyrılmasıyla başını hışımla ona çevirdi. Başıyla bir büyücüyü işaret etti ve ''Hemen dönerim.'' diyerek uzaklaştı. Büyücüye acıyan gözlerle baktı. Büyük olasılıkla yeni yıla revirde girecekti. Bir süre öylece olduğu yerde bekledikten sonra içeceklerin olduğu bölüme gitti. Eline bir kaymak birası aldığı gibi kimsenin onu rahatsız etmeyeceği sessiz bir köşe aramaya koyuldu. Sakin bir köşe bulmak tahmin ettiği gibi hiç kolay olmamıştı. Yalnız kalmak için çırpınan bir sürü çift vardı etrafta. Sonunda sessiz ve kimsenin gelmediği bir yer bulmuştu. Elbisesini düzeltti ve duvara yaslanarak uzaktan yılbaşını neşeyle kutlayan ahmakları seyretti. Mugglar ahmaktı ama bazı büyücüler onlardan daha ahmaktı. Kaymak birasından bir yudum aldı ve kimsenin yanına gelmemesi için dua ederek sessizce ahmaklar topluluğunu seyretti.

Angela Kod :: #2e8b57