AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Paylaş
 

 Karanlık Sanatlara Karşı İkinci Dönem İkinci Ders

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Martin Francisca
Ravenclaw Bina Sorumlusu & KSKS Profesörü
Ravenclaw Bina Sorumlusu & KSKS Profesörü
Martin Francisca

RP Yaşı : 33
Mesaj Sayısı : 240
Gerçek Adı : Adrian Mikael Black
Yaş : 34

Çanta
Eşyalar:

Evcil Hayvan:

Karanlık Sanatlara Karşı İkinci Dönem İkinci Ders Empty
MesajKonu: Karanlık Sanatlara Karşı İkinci Dönem İkinci Ders   Karanlık Sanatlara Karşı İkinci Dönem İkinci Ders EmptyC.tesi Ağus. 10, 2013 1:19 pm





  • Karanlık Orman. Buraya bakmak bile beni rahatsız ediyordu. Burada kötü bir şey vardı. Her zaman bu hissi uyandırıyordu bende. Okulda ki zilin çaldığını uzaktan duyar gibi oldum. Öğrencilerin okuldan çıkıp bana doğru geldiğini görüyordum. Özellikle açık havada işlemek istemiştim bu dersi. Çünkü, dersliğim yeterince büyük değildi. Okuldan getirttiğim masamın üzerine bir çanta dolusu çikolata koydum. Bunlar işime yarayacaktı. Her öğrencinin burada olduğuna emin olduktan sonra derse başladım. 
    "Arkadaşlar hepiniz hoş geldiniz. Bu günkü dersimizde sizlere teori olarak değil, pratik olarak bir ders düşünüyordum. Bu sayede karanlık yaratıkların nasıl saldırdığını, nasıl durdurulması gerektiğini göreceksiniz. Tabii yine böcürtler üzerinde deneme yapacağız. Ama bundan müdüre bahsetmeyin. Kanımı içer. Kim bana Ruh Emici hakkında bilgi vermek ister?" diye sordum. Ruh Emici kelimesi sınıfta oldukça yankı buldu. İstediğim etkiyi yaratmış olmalıydı. El kaldıranların sayısı oldukça fazlaydı. Buda benim dersime olan ilgilerini gösteriyordu. Bundan memnundum. El kaldıran öğrencilerden birine söz verdim. Cevap memnun ediciydi. "Şimdi bayanlar ve baylar, herkes acele ile sadece asalarıyla binalarına ayrılarak sıraya geçerse..." Daha sözlerim bitmeden hareket etmeye başladılar. Her dolabın karşısında bir binanın öğrencileri duruyordu. Ruh emici konusunu hızla geçmek istiyordum. Daha göstereceğim en az bir yaratık vardı. Asamı tekrar salladım ve kenarda gölgelerde duran dolaplar, birer metre ileri doğru çekildiler. İçlerinden tok küt sesini duydum. Bir yandan neşeli bir tavırla konuşmaya devam ediyordum. "Sınıf başkanları binalarının başına geçsin. Sıraya geçin haydi. Ayrıca böcürtler ile, böcürt olarak savaşmayacaksınız. Onlara Patronus büyüsü yapmanızı ve çıktıkları dolaba geri yollamanızı istiyorum. Bu oldukça meşakatli bir iş.  Eğer böcürtlerimi yok etmeye devam ederseniz, yakın zamanda pratik yapamayacaksınız. Artık derslerimde büyücü satrancı oynamak zorunda kalacağız. Bunları bulmak ve getirmek benim için oldukça zor." Neşeyle ellerimi çırptım. Öğrencilerimin dediklerimi anladığına emin oldum. Daha ciddi bir tonla konuşmaya başladım. Her öğrencim dikkatle beni dinliyordu. "Şimdi arkadaşlar, Ruh emicileri durdurmak için gereken büyü..." Cümlem bitmemişti ve yine bir çok el havadaydı. Farklı bir öğrencimden cevap aldım. Cevap Doğruydu. "Binana on puan. Şimdi arkadaşlar böcürtler ile karşılaşmadan önce, aklınızda en çok korktuğunuz şeyi unutmanızı ve tamamen Ruh emici üzerinde yoğunlaşmanızı istiyorum. Bir çoğunuz daha önce Ruh emiciler ile karşılaşmadınız. Bu yüzden Ruh Emici dışarı çıktığında, soluk kesen soğuğu ve umutsuzluğu hissetmenizi istiyorum. Bu sayede neyle karşı karşıya olduğunuzu daha iyi anlarsınız. Bina başkanları, masamın üzerinde bolca çikolata olacak. Bayılan veya büyüyü yapamayan olursa hemen o çikolatalardan yedireceksiniz. Anlaşıldı mı?" Cevapları aldıktan sonra "Haydi arkadaşlar başlayalım."
    Herkes şaşırmış ve korkmuş görünüyordu. Yine de hepsi, söyleneni yapacak cesareti buldu ve sırayla böcürtlerin karşısına çıktı. İlk Ruh emici dışarı çıktı ve ciğerime işleyen soğuğu hissettiğimde ürpermeme engel olamadım. Ancak yinede öğrencilerimin devam edebilmesi için dimdik ayakta durmalıydım. Etkilenmemek elimde değildi. İlk öğrenciler oldukça başarılıydı. Böcürtler dolaplara geri döndüler. Elimde asam hazır bekliyordum. En ufak bir probleme hazırlıklıydım....
    Yarım Saat Sonra...

  • En son öğrencide denedikten sonra,  ellerimi çırpıp dikkati üzerime çektim. Öğrencilerim için zor olduysa, benim için daha zordu. Her bir ruh emici de aynı şeyleri tekrar hissetmek ve duruşumu korumak zorundaydım. Böcürt ile karşılaşan öğrencilerimi kendi patronus büyümün arkasında bekletiyordum. Ancak ben o çizgiden çok daha öndeydim. Bayılan ve böcürtün Ruh Emici'ye dönüşmesini sağlayamayanlar da olmuştu. "Hepinizi tebrik ediyorum. Bence oldukça başarılıydınız. Çikolatalardan bolca yiyin kendinize gelmenizi sağlayacaktır." Saatime aktım ve alnımda biriken teri sildim. Hızlı hareket etmeliydim.. "Bu ders saatini biraz aşacağız arkadaşlar son olarak sizlere göstermek istediğim bir yaratık daha var. Hızlı bir şekilde Karanlık Ormana giriyoruz. Korkmayın fazla derinlere inmeyeceğiz. " Hemen öğrencilerimin önüne geçtim. Seri adımlarla yürüyerek onlara yol gösterdim. Bir çoğu meraklanarak fısıldaşıyordu. Bir iki dakika yürüdükten sonra istediğim yere gelmiştim. 

    Geniş bir alana yayılmış bir göl. Aslında en son geldiğimden bu yana sınırlarını genişletmiş olduğunu fark ettim. Rusalka. Dünyanın en bilinmeyen lanet yaratıkları..  Bir an için istemsizce bir adım yaklaştım ve suyun içine baktım. Sonra gözlerim bana oyun oynamaya başladı. Bukle bukle kumral saçları ile karşımda durmuş bana sıcacık gülümsüyordu. Öyle ki, o gülümseme için canımı bile verebilirdim. Elini salladı ve beni yanına çağırdı. Gidiyordum da. Eğer bir öğrencim beni durdurmasaydı.. "Profesör.." İrkilerek kendime geldim ve görüntüden gözlerimi ayırarak arkamı döndüm. Öğrencilerime bakarak konuşuyordum. "Arkadaşlar. Bu Rusalka. Gördüğünüz şey sakın sizi yanıltmasın. Orada gördüğünüz gerçek değil." Bazı öğrencilerin istemsizce ileri doğru hareketlenmeler yaşadığını fark ettim. Panikle bağırdım. Aslında bağırmak istememiştim am Rusalka'nın etkisi duygularımı karıştırıyordu. "Hayır! Buna direnin gördüğünüz gerçek değil.! Bunu sizlere, yarısını anlayamayacağınız bir çok nedenden ötürü gösterdim. Görün ve ileride böyle bir durumda kaldığınız da ne yapmanız gerektiğini bilin." Öğrencilerin bir çoğu bana bakıyordu. Kendimi toplayıp daha sakin konuşmaya devam ettim. "Rusalka kalbimizde olanı bize gösterebilen tek yaratıktır. Korkularımızla değil, sevdiklerimizle bize karşı savaşır. Düşünün, sizlerin iradesini hiç bir şey, hatta İmperius büyüsü bile kendinizi öldürmenizi sağlayamaz. Ama Rusalka bunu yapabilir. Bu yaratık oldukça büyülüdür. Dikkat edin. Onun yanına gitmediğiniz süre boyunca orada gördüğünüz kişi, yani sevdiğiniz olan birisi, saldırı altında kalacak. Direndiğiniz süre boyunca ona daha fazla işkence edildiğini göreceksiniz. Ta ki, sizler dayanamayana dek. Suya girdiğinizde her şey çok geç olacak. Rusalka sizeri elleri ve kollarıyla sarmaladığında oradan kurtulmanız imkansızdır.. Buna karşı, .." Durdum ve yutkundum. "Karşı koymak için gereken tek şey suyun görüntüsünü bozmaktır. Patronus büyüsü yada yada daha karmaşık büyüler bunu gerçekleştirebilir. Rusalka'yı bilen bir çok cadı ve büyücü suya girmeyi reddetmiştir. Ancak görüntüden gözlerini alamadıkları için sevdiklerinin ölümü ile Rusalka'nın karşı konulamaz büyülü etkisi sayesinde orada canına kıymıştır. Daha çoğu bu kadar bile direnemeden suya atlamıştır. Onun gerçek halini yalnızca çocuklar görebilir. Genel olarak çocukların gördüklerine dayanılarak ahtapotumsu kolları olan iğrenç bir yaratık olduğu söylenir. Ancak çocukların her dediği şeyin gerçeği yansıttığı da söylenemez.." Durdum ve yutkundum. Aslında arkamı dönüp suya dalmak yada en azından bir kez daha bakmak istiyordum. Ama bu dürtüye tüm irademle karşı koydum. "Bakanlık sizlere, Böcürtlerle yaptığımız dersi ve bu tür yaratıkları göstermemi istemiyor. Ancak bence bilmelisiniz. Dışarıda kendinizi neye karşı bulacağınız bilemezsiniz. Rusalka'nın üzerinizde yarattığı etki, bugün öğleden sonra geçecektir. O zamana kadar kendinizi hakim olmaya çalışın. Olup olmadık şeyler için tartışma çıkarmayın. Ders bitmiştir arkadaşlar. Gidebilirsiniz. Hatta hemen gidin..!" Dedim. Asam elimde hazır bir şekilde en son öğrencim de orayı terk edene kadar bekledim..En son öğrencimde gitti ve benim orada kalmak için bir sebebim yoktu. Ancak ben durmaya devam ettim. Gitmek istiyordum ama bunu yapamıyordum. Arkamdan gelen büyülü bir dokunuş ile direncim kırıldı. Arkamı dönüp baktım ve onu bir kez daha gördüm. İçten bir gülümseme ile bana bakıyordu. İyice yaklaşmış ve elini uzatıyordu. Kalbimin teklemesine engel olamadım ve bakmaya devam ettim. Titremeye başladım ve hala yapabilecekken ona arkamı dönüp hızla koşmaya başladım. Taki ormandan çıkana dek. Sonrasında oraya getirtmiş olduğum eşyalarımı toplamaya başladım. Masam da kalan az sayıda ki çikolatalardan birini ağzıma tıktım ve bir sonraki dersime odaklanmaya çalıştım. 


    Not:



En son Martin Francisca tarafından Paz Ağus. 18, 2013 8:28 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Aria Mysté

Aria Mysté

RP Yaşı : 15.
Mesaj Sayısı : 402
Gerçek Adı : Eda,edoş,edağ.
Yaş : 27

Karanlık Sanatlara Karşı İkinci Dönem İkinci Ders Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Sanatlara Karşı İkinci Dönem İkinci Ders   Karanlık Sanatlara Karşı İkinci Dönem İkinci Ders EmptyPerş. Ağus. 15, 2013 8:15 pm



    Profesör Francisca'ya öylece bakıyordum. Aslında bir ona, bir etrafıma bakıyordum. Nicolas'la bir an göz göze geldiğimizde içimdeki korkuyu fark etmemesi için masumane bir şekilde gülümsedim ve Profesör'e odaklanmaya çalıştım. " Arkadaşlar hepiniz hoş geldiniz. Bu günkü dersimizde sizlere teori olarak değil, pratik olarak bir ders düşünüyordum. Bu sayede karanlık yaratıkların nasıl saldırdığını, nasıl durdurulması gerektiğini göreceksiniz. Tabii yine böcürtler üzerinde deneme yapacağız. Ama bundan müdüre bahsetmeyin. Kanımı içer. Kim bana Ruh Emici hakkında bilgi vermek ister? " Ruh emiciler mi? Cümlesinde barınan bir ton kelimenin içinden beni kendime getiren kelime Ruh Emici olmuştu. Herkes birbirine baktıktan sonra, şaşkınlıkla elimi kaldırdım. Birçok kişinin elini kaldırdığını gören Profesör o kadar kişi arasından beni seçtiğin de nedense ağzımı bir türlü tutamayıp heyecanımı bastıramadan ardı ardına sıralamıştım cümlelerimi. " Ruh Emiciler, kötü ve korku veren yaratıklardır, bunun nedeni ise ruhlarının olmamasıdır. İnsanların mutlulukları ve umutlarıyla beslenirler. Eskiden Azkaban Hapishanesi'nin gardiyanlarıydılar fakat Voldemort'un dönüşünden kısa bir süre sonra ona katıldılar. Ayrıca Ruh Emiciler Mugglelar tarafından görülemezler fakat hissedilebilirler. " Profesör cevabımın doğru olmasıyla memnun olduğunu belirtmiş ardından tekrar konuşmaya başlamıştı. Söylediklerini birbir uygularken, bu dersin nasıl geçeceğini oldukça merak ediyor, biraz korkuyor olsam da korkumu heyecanım sayesinde bastırabiliyordum. Karanlık Büyülere ve korkulu hikâyelere kim hayranlık duymuyordu ki? Asamı sağ elime aldım ve Profesör Francisca'nın dediği gibi binanın başına geçtim. Hareket eden dolaplardan çıkan sesler Nicolas'ın elini aniden tutmamı sağlamıştı. Tanrım, ne utanç verici bir refleks... " Ayrıca böcürtler ile, böcürt olarak savaşmayacaksınız. Onlara Patronus büyüsü yapmanızı ve çıktıkları dolaba geri yollamanızı istiyorum. Bu oldukça meşakatli bir iş.  Eğer böcürtlerimi yok etmeye devam ederseniz, yakın zamanda pratik yapamayacaksınız. Artık derslerimde büyücü satrancı oynamak zorunda kalacağız. Bunları bulmak ve getirmek benim için oldukça zor. " Nasıl bu kadar neşeli davranabildiğini anlayamıyordum. Bize bahsettiği şeyler, öyle çok güzel şeyler değildi ki. Sanırım hiçbir zaman da anlayamacaktım. Daha önce yalnızca birkaç patronus denemesi yapmış olmanın verdiği heyecanla Profesör'ü dinliyor, aynı zaman da sıkı sıkı tuttuğum Nicolas'ın elini de gevşetiyor, yavaş yavaş bırakıyordum. Korkum ders ilerledikçe geçmeye başlamıştı. Yanımda bu kadar insan varken, neden korkacaktım ki? " Şimdi arkadaşlar, Ruh emicileri durdurmak için gereken büyü... " Hızlıca elimi kaldırdım ve Profesör'ün söz vermesiyle "  Bu yaratıklardan korunmanın tek yolu Patronus büyüsüdür. Büyü bir çeşit mutluluk kalkanıdır ve yapmak oldukça zordur. " dedim. Cevabımın doğru oluşu binama on puan kazandırmıştı. Yüzüm de oluşan zafer gülümsemesini diğer bina arkadaşlarıma yönelttim.

    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

    Profesör'ü dikkatle dinlerken dediğini yapmaya, en çok korktuğum şeyi unutmaya çalışıyordum. Ama dev bir örümceği nasıl unutabilirdim ki? Profesör'ün daha sonra kurduğu cümleler de bittiğinde en önde olmanın verdiği korkuyla bedenimin artık beni taşıyamayacağını hissediyordum. Arkamdan beni korkum ile yüzleşmem için ittiren Nicolas'ın güçlü elleriyle kendimi onun karşısında buldum. Asamı hem ona doğrultuyor hemde korkuyla titriyordum. Nicolas'ın Aria hadi, yapabilirsin! Sana güveniyorum! gibi ardı arkasına sıraladığı cümleleri duydukça silkinmeye, kendime gelmeye çalıştım. İçimde buz gibi bir his oluşmuştu, ciğerlerime işleyen soğuk hava daha da korkmamı sağlıyordu. Bir süre sonra korktukça daha fazla zaman kaybettiğimi anladım. Asamı ona sol elime alarak yeniden doğrulttum ve Nicolas ile henüz küçücükken kumdan kale yaptığımız anımızı hatırladım. Yüzümde oluşan gülümsemeyle beraber, tüm güzel anılarımız gözümün önüne gelirken neredeyse kahkaha atarak haykırmıştım. " Expecto Patronum! " Asamdan çıkıp karşımda ki yaratığı yenen Basilisk'i görünce Nicolas'ın yüzünde ki gülümsemenin silindiğini fark ettim. Onun en çok korktuğu şeyin bu olduğunu biliyordum. Ne yapabilirdim ki?  Zaman su gibi akıp geçmiş, süremiz neredeyse dolmuştu. Herkes teker teker yapması gerekeni yapmış, ders son bulmaya oldukça yaklaşmıştı. Bayılmış revire doğru götürülen bir öğrenciye bakarken Profesör Francisca'nın sesiyle doğruldum. " Hepinizi tebrik ediyorum. Bence oldukça başarılıydınız. Çikolatalardan bolca yiyin kendinize gelmenizi sağlayacaktır. Bu ders saatini biraz aşacağız arkadaşlar son olarak sizlere göstermek istediğim bir yaratık daha var. Hızlı bir şekilde Karanlık Ormana giriyoruz. Korkmayın fazla derinlere inmeyeceğiz. " Profesör'ün peşinden giderken bir anlık Nicolas'ı kaybetmiş olsam da daha sonra onun beni bulmasıyla kendime gelmiştim. Her zaman ayak basmayı dilediğim orman da şimdi koca bir grup eşliğinde ilerliyordum ve az önce patronusumu görmüş olmanın ve yaptığım uygulamanın etkisinden yeni yeni çıkıyordum. Oldukça büyük gölün önüne geldiğimiz de gördüğüm şeyin şaşkınlığıyla Profesör Francisca'ya baktım. Kendini kaybediyor gibiydi, ilerliyor ilerliyor... neredeyse bizden uzaklaşıyordu.



    "
    Profesör... " dedim, kendinden artık oldukça emin olan bir sesle. Kendisine gelmiş olmasını sağladığım için oldukça mutlu olmuştum. Tam bu da neydi? diye düşünürken konuştuğunu fark ettim. Resmen yüreğim ağzıma gelmişti. " Arkadaşlar. Bu Rusalka. Gördüğünüz şey sakın sizi yanıltmasın. Orada gördüğünüz gerçek değil. " Profesör'ü dinlemek ile dinlemem arasında gidip geliyordum. Öyle güzel, öyle çekici görünüyordu ki... her şeyi ve herkesi unutuyordum. Tam ona doğru adım atarken, " Hayır! Buna direnin gördüğünüz gerçek değil.! Bunu sizlere, yarısını anlayamayacağınız bir çok nedenden ötürü gösterdim. Görün ve ileride böyle bir durumda kaldığınız da ne yapmanız gerektiğini bilin. " Profesör'ün otoriter sesiyle kendime geldim. Başımı Nicolas'a çevirdim. Bir başka yaratığı ondan çok beğenmiş ve ondan başkasına bir anlığına ve istemsizce olarak kapılmış olsam da bana kızgın gibiydi. " Rusalka kalbimizde olanı bize gösterebilen tek yaratıktır. Korkularımızla değil, sevdiklerimizle bize karşı savaşır. Düşünün, sizlerin iradesini hiç bir şey, hatta İmperius büyüsü bile kendinizi öldürmenizi sağlayamaz. Ama Rusalka bunu yapabilir. Bu yaratık oldukça büyülüdür. Dikkat edin. Onun yanına gitmediğiniz süre boyunca orada gördüğünüz kişi, yani sevdiğiniz olan birisi, saldırı altında kalacak. Direndiğiniz süre boyunca ona daha fazla işkence edildiğini göreceksiniz. Ta ki, sizler dayanamayana dek. Suya girdiğinizde her şey çok geç olacak. Rusalka sizeri elleri ve kollarıyla sarmaladığında oradan kurtulmanız imkansızdır.. Buna karş koymak için gereken tek şey suyun görüntüsünü bozmaktır. Patronus büyüsü yada yada daha karmaşık büyüler bunu gerçekleştirebilir. Rusalka'yı bilen bir çok cadı ve büyücü suya girmeyi reddetmiştir. Ancak görüntüden gözlerini alamadıkları için sevdiklerinin ölümü ile Rusalka'nın karşı konulamaz büyülü etkisi sayesinde orada canına kıymıştır. Daha çoğu bu kadar bile direnemeden suya atlamıştır. Onun gerçek halini yalnızca çocuklar görebilir. Genel olarak çocukların gördüklerine dayanılarak ahtapotumsu kolları olan iğrenç bir yaratık olduğu söylenir. Ancak çocukların her dediği şeyin gerçeği yansıttığı da söylenemez.. " O an bir çocuk olabilmeyi, istemezdim.Henüz profesör yeni yeni cümlelerini toparlarken neredeyse bakıyor olduğum yaratığa, duyduklarımı idrak etmeye başladığım da kesinlikle bakmıyordum. Nicolas'a bakıyordum, onun Profesör'e yönelmiş gözlerine. Artık gitmek istiyordum, bunu ona söylesem benimle dersi kırar mıydı acaba? Kulağım Profesör'de gözlerim hayatım da en çok değer verdiğim insandaydı. " Bakanlık sizlere, Böcürtlerle yaptığımız dersi ve bu tür yaratıkları göstermemi istemiyor. Ancak bence bilmelisiniz. Dışarıda kendinizi neye karşı bulacağınız bilemezsiniz. Rusalka'nın üzerinizde yarattığı etki, bugün öğleden sonra geçecektir. O zamana kadar kendinizi hakim olmaya çalışın. Olup olmadık şeyler için tartışma çıkarmayın. Ders bitmiştir arkadaşlar. Gidebilirsiniz. Hatta hemen gidin..! " Elimde hâlâ tutuyor olduğum çikolatayı suya fırlattım ve Nicolas'ın ellerinden tutarak onu çekiştirmeye başladım. Adımlarım hızlanıyor, gölden ve lanet olasıca yaratıklardan uzaklaşıyorduk. İçimde tarif edilemez bir geri dönme isteği vardı ve bu isteğe karşı koymak beni deli ediyor gibiydi. Bakanlığın izin vermediği şeyleri bize göstermesinin oldukça cesurca bir hareket olduğunu bilsem de, az önce tatmış olduğum kötü deneyimin hissettirdiği korku hissini anımsadıkça Profesör Francisca'ya lanetler okumaya başlamıştım. Ya o yaratığın büyüsüne tamamen kapılmış olsaydım?


    Ruh Emicileri Durdurmak İçin Gereken Büyü-Patronus:
    Çikolata Hakkında:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Karanlık Sanatlara Karşı İkinci Dönem İkinci Ders

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

 Similar topics

-
» Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Dersi II. Dönem I. Ders
» Birinci Dönem İlk Ders
» Karanlık Sanatlara Karşı Savunma
» Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Dersi Başvuruları
» I. Dönem I. Ders [Ortak]

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: eğlence ekspresi :: Süpürge Dolabı :: Rp İçi :: 2. Sezon-