Beklenmedik Karşılaşma

Konu: Beklenmedik Karşılaşma Cuma Tem. 20, 2012 2:20 pm

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]x[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Konu: Geri: Beklenmedik Karşılaşma Cuma Tem. 20, 2012 2:39 pm

Genç cadı uzun zamandan beri bu kadar mutlu olmamıştı. Yasak Orman'da gezdiği zamanlarda genellikle ağlar, somurtur ya da buna benzer şeyler yapardı. Ancak şimdi, gülümsüyor, gün ışığının ve ötmekte olan kuşların sesinin tadını çıkarıyordu. Yasak Orman bugün gerçekten de çok güzeldi. Tüm gününü burada geçirebilirdi Alex, ancak birkaç saat sonra dersler başlayacaktı. Uzaklarda bir yerlerde gezinmekte olan kurt köpeği Jake'e baktı. Gerçekten de mutlu görünüyordu. Onu yine burada bulmuştu Alex, ancak köpek şimdiki halinden çok daha küçüktü. Zararsız olduğu için Alex onu alıp beslemekte bir sakınca görmemişti. Hem Jake aklını Steve'den uzaklaştırması konusunda ona gerçekten çok yardımcı oluyordu. Durmadan dışarı çıkmak istiyordu ve bu da Alex'in işine geliyordu.

Yürümeye devam ettiği sırada, Jake'in öylece durduğunu ve hırlayarak ileride bir yerlere baktığını gördü. Köpeğin gördüğü şey bir yaratık mıydı? Yoksa bir öğrencinin kedisi mi? Alex o sırada ikinci seçeneğin gerçek olmasını dilerdi. Bir yaratıkla uğraşacak kadar güçlü hissetmiyordu o sırada kendini. Yasak Orman'ın yasak olmasının bir sebebi daha, diye geçirdi içinden genç cadı. Ardından isteksizce asasını çıkardı ve Jake'in yanına yürümeye başladı. Hayvanın kafasını onu rahatlatmak istercesine okşarken, bir yandan da etrafa bakınıyordu. Sonra, çalıların bol olduğu bir yerden bir ses geldi. İşte bu Jake'in hissettiği kişi ya da şey olmalıydı. Alex derin bir nefes aldı ve asasını sıkıca kavrarken hafif meraklı bakışlarla çalıların olduğu yeri süzdü.

Mesaj Sayısı : 110

Elimdeki sigaranın sonunu da içime çekerek rahatlamaya çalışıyordum. Sigara izmaritlerim yerde bir topluluk oluşturmuştu. Kafamda oluşturduğum bir çemberin içinde ileri geri hareket ediyordum. Yeni avlanmış biri olarak oldukça sakin olmam gerekirdi fakat şu an çok sinirliydim. Nedenini bilmediğim ama beni ele geçiren sinirin etkisiyle önümdeki taşları tekmeliyordum. Arkamda duran bir kütüğe yaslandım ve ailemi düşünmeye başladım. Kurtlar ile olan son savaşta hepsini yitirmiştim ve şu an yapayalnızdım. Bir kurt görür görmez üzerine atlıyor, kurdu öldürüp kanını emiyordum. İşte beni rahatlatan şey -belki de tek şey- buydu. Gözlerimi odakladığım yerden ayırdım ve bir av daha aramak için hayali çemberimden dışarı çıktım.

Bir elimi pantolonumun cebine soktum ve paspal bir halde yürümeye başladım. Diğer elimdeki ufak içki şişemden bir kaç yudum alıp yürümeye devam ettim. Bir hırlama sesi duymaya başladığımda bunun bir kurt olduğunu düşünerek sinsi gülümsememi yüzümde yaygınlaştırmaya başladım. Yaklaştığımda bir bayan ve küçük bir köpek görüntülü siyahlık belirginleşmeye başlamıştı. Çalıların arasından bu kişilerin kim olduğunu anlamak için geçerken, bir taraftan da içkimi yudumluyordum. Karşımda asasını bana uzatmış, minik fakat güzel bir kız duruyordu. Köpek hırıltısını iyice arttırmıştı, ayağımla köpeği kovaladım. Karşımdaki minik bana kızmış duruyordu tam bağıracaktı ki işaret parmağımı ağzına götürdüm ve sus hareketini yaptım. Güzel kızdı belki de işime yarayabilirdi. -Bilmiyorsunuzdur diye söylüyorum, sapık bir yapım var.- "Burda ne işin var ufaklık? Güzellik mi demeliydim?" En seksi gülüşümü yüzüme yerleştirdim ve işaret parmağımı yüzünde dolaştırmaya başladım.

::

Konu: Geri: Beklenmedik Karşılaşma C.tesi Tem. 28, 2012 12:19 am

"Burda ne işin var ufaklık? Güzellik mi demeliydim?" Karşısında durmakta olan ve parmağını yavaşça yüzünde gezdiren çocuğa kaşlarını çatarak baktı Alex. Kendini ne zannediyordu böyle? Genç cadı hemen geri çekildi, ancak bu sırada asasını da indirmişti. Garip bir şekilde karşısındakinin ona zarar verecek biri olmadığını düşünüyordu. Göz ucuyla onlara hırlayarak bakmakta olan Jake'e baktı Alex. Köpeğini hiç bu kadar asabi ve öfkeli görmemişti. Bu çocukta köpeğin dengesini bozan bir şeyler vardı. "Asıl senin burada ne işin var? Ben Hogwarts öğrencisiyim ve istersem ormanda vakit geçirebilirim. Ama senin okulun öğrencisi olduğunu hiç zannetmiyorum," dedi ve çocuğa doğru bir adım attı. Gözlerini kıstı ve ona gülümseyerek bakmaya devam etmekte olan çocuğa baktı. Aslında, dürüst olmak gerekirse oldukça tatlı bir çocuktu, içten bir şekilde gülümsese daha da tatlı görünebilirdi. Genç kız kollarını göğsünde birleştirdi ve çocuğu süzmeye devam ederken Steve'den sonra ilk defa bir çocuğa alıcı gözüyle bakmış olduğunu fark etti. Ancak bu çocuğun Hogwarts'dan olmadığı aşikardı, eğer olsaydı Alex bunu mutlaka bilirdi. Çocuk genç kızın ilgisini çekecek bir görünüme sahipti. Eğer okuldan değilse, bu çocuk neredendi ve Yasak Orman'da ne yapıyordu? Alex derin bir nefes aldı ve çocuğu baştan aşağı tekrar süzdü. Bu çocuk amma da güzel dans ediyor olmalıydı, yoksa bu vücudu ne için kullanıyor olabilirdi ki?

::

Mesaj Sayısı : 110

Küçük kız hemen geri çekilmişti. Ah, şirin kız havaları.. Harika! Kendinden emin bir şekilde ve yüksek sesle bir şeyler söylemeye başladı. Aslında onu dinleyemiyordum. Şuan güzelliğiyle ilgileniyordum. "Asıl senin burada ne işin var? Ben Hogwarts öğrencisiyim ve istersem ormanda vakit geçirebilirim. Ama senin okulun öğrencisi olduğunu hiç zannetmiyorum," dediğinde dikkatim dağılmıştı. Öğrenci ve yasak orman? Bunun saçma olduğunu farketmemişti, adı üstünde burası 'yasak orman' denilen bir yerdi. Genelde vampirlerin olduğu, kurtların avlandığı tehlikeli yerler. Tekrar yanına gittim ve beni süzen gözlerinin içine bakmaya başladım. Çenesinden tutup kafasını kaldırdım, boynunun kokusunu içime çektim. Mmh.. Bu, enfes bir kokuydu. Ona karşı bir şeyler hissediyorum, -tüm kızlara olduğu gibi- tecavüz edip bırakmak onun için iyi olmazdı. Zaten, bu masumluğa gerçekten kıyabileceğimi düşünmek aptalca olurdu. Elimi çenesinden çektim ve korkmaması için kendinden az da olsa uzaklaştım. "Bana bak ufaklık, burası YASAK orman. Yasak kelimesini gerçekten üstüne basa basa söylüyorum. Burası senin için gerçekten çok tehlikeli," dedim ve ellerimle ellerini kavradım. "Christen, deneyimsiz bir vampirim. Kokun beni benden aldı ufaklık. Şanslısın, bugün yemim olmadın." Ellerini bıraktım ve sağ elimin işaret parmağına saçlarını dolamaya başladım. "Aslında, tam bir çıtırsın. Sevgilin var mı?" Açık sözlü olduğumu biliyordum, bu kız belki de kadınım olurdu? Olamaz mı?

Konu: Geri: Beklenmedik Karşılaşma Cuma Ağus. 10, 2012 12:19 am

"Aslında, tam bir çıtırsın. Sevgilin var mı?" Christen denen ahmağın bu sözleri üzerine Alex huzursuz bir şekilde çocuğun saçlarıyla oynamakta olan elini tuttu ve ondan uzağa ittirdi. Derin bir nefes aldı. Sevgili yoktu. Steve'den önce ve Steve'den sonra onun için kimse olmamıştı. Muhtemelen de olmayacaktı. Steve'i unutmak yeterince zordu, şimdi de karşısında son derece tatlı ve bir o kadar da densiz olan Christen dikiliyordu. Acaba onun tarafından terk edilmek kaç gününü alırdı? Zaten her şeyin bir sonu vardı, bir ilişkileri olsa bile eninde sonunda sona erecekti. Bir ilişkileri olursa, bu ilişkinin biteceğini tüm benliğiyle bilmesine rağmen neden içinde bir yerlerde bir şeylerin başlamasını istiyordu? Alex çocuğun gözlerine baktı. Yine aptallık yapıyordu. Yine hata yapıyordu. Bu vampirle olmak ona acı ve üzüntüden başka bir şey vermeyecekti. Tıpkı Steve ile arasında yaşananlarda olduğu gibi. Steve ile çabucak başlayan ilişkileri, çabucak bitivermişti ve bunun sonunda üzülen kişi belki de yalnızca Alex olmuştu. Genç cadı derin bir nefes aldı ve kollarını göğsünde birleştirdi. Çocuğun sorduğu soruyu geçiştirecek ve konuyu değiştirecekti. En iyisi buydu. Nedense vereceği cevabın çocuğu üzeceğinden ya da gücendireceğinden korkuyordu. "Şey, öğrencilerin kurallara uymama ve yasak olan her şeyi yapma gibi bir gelenekleri olduğunu duymadın mı hiç, Christen?" diye sordu ve kaşlarını kaldırarak çocuğun yüzüne bakmaya devam etti.

Mesaj Sayısı : 110

Beni tüm gücünü kullanarak iten kızın cazibesine dayanamayıp deri çekildim. Bir süre hareketsiz ve sessiz kaldık. Sevgilisi var mıydı yani? Yoksa aşk acısı mı çekiyordu? Bu aşk acısını hangi aptal çektirmiş olabilirdi ki? En sonunda bir hareketlilik yapıp ellerini önünde birleştirdi ve kızgın bir biçimde bana bakmaya başladı. Bana kızmış olamazdı, şey sadece sarkıyordum. Hatta ilerisi için teklifte bulunmuş bile sayılabilirdim. Ufaklığın söylediği şey ise her şeyden bambaşkaydı. "Şey, öğrencilerin kurallara uymama ve yasak olan her şeyi yapma gibi bir gelenekleri olduğunu duymadın mı hiç, Christen?" Seksi ve umursamaz bir gülümsemeyi yüzüme yerşeltirdim ve aynı şekilde kollarımı bağladım. "Adını bilmediğim ufaklık, konuyu farklı yöne çektiniz. Demek ki, benden korktunuz ya da sevgiliniz var. Sorun değil, o çocuğu bulup öldürürüm ve benim olursun. Kadınım olacak insaanları çok benimserim de." Daha fazla korkmasını istemiyordum bu yüzden de bunu şakaya bağlamaya çalıştım. "Şey, sadece şaka. Ben zararsız (!) bir vampir olabilirim sanırım. En azından senin için prenses!" Buna yalakalıktan çok, gönülde taht kurma denirdi sanırım. En azından bunu istiyordum.

Konu: Geri: Beklenmedik Karşılaşma Cuma Ağus. 10, 2012 12:48 am

"Şey, sadece şaka. Ben zararsız (!) bir vampir olabilirim sanırım. En azından senin için prenses!" Alex Christen'ın bu sözlerini duyduktan sonra elinde olmadan gülümsedi ve öylece çocuğun yüzüne baktı. Uzun zamandır hiç böyle tatlı sözler duymamıştı. Birilerinin hala ona karşı çekim hissediyor oluşunu fark etmiş olmak genç kızı rahatlatmıştı. Derin bir nefes aldı, önce elini uzatarak kendini tanıtmayı düşündü. Sonra bunun çok resmi olacağını düşünerek öylece durmaya devam etti. Fazla sessiz kalıyordu ve bu çok zavallıcaydı! Artık konuşması gerekiyordu. Derin bir nefes daha aldı ve, "Şey, ben Aleksandra. Ayrıca, eğer çok merak ediyorsan, sevgilim yok," dedi ve hafifçe gülümsedi. Ancak bunun hemen ardından aklına takılan o sorunun dudaklarının arasından süzülmesine mani olamamıştı. "Peki, tüm bu prenses ve hoş kızsın muhabbetleri falan, yeni bir yöntem mi? Yani kızları tavlamak ve vücutlarını kurutmak için?" diye sordu, çocuk Alex'in söylediği sözler üzerine ağırbaşlı bir şekilde gülümsemişti. Çok anlayışlı. Alex Christen'a bakmaya devam ediyordu, zaten garip bir şekilde bakışlarını bir an olsun ondan ayıramıyordu ki! Alex böyle konuşmuştu çünkü Christen gibi yakışıklı ve tatlı görünümlü bir çocuğun onu beğenebileceği ve onunla olmayı isteyebileceği düşüncesini bir türlü benimseyemiyordu. Alex kaşların çattı ve henüz yeni fark etmiş olduğu bir gerçeğin moralini yükseltmesine ve yüzünde tatlı bir gülümseme oluşturmasına izin verdi. Christen ile konuşmak, zihninin Steve'den uzak olmasını sağlıyordu ve bu gerçekten de harika bir şeydi. Alex hemen kendini toparladı ve bakışlarını Christen'ın yüzüne sabitledi, kendisinin değişmekte olan yüz ifadesi genç vampirin onun hakkındaki düşüncelerini değiştirebilirdi. Okulun yarısı Alex'in manyak olduğunu bilirdi, hatta yarısından bile çoğu. Ancak Alex Christen'ın bunu bilmesini istemiyordu. En azından şimdilik.

:

Mesaj Sayısı : 110

Çapkın bir erkeğin, gönlünü bu kadar çabuk kaptırması olası bir şey gibi görünmüyor olabilirdi fakat fareler gibi kapana sıkışmıştım işte.. Sevgilisi olsaydı onu yiyecektim, tadını şimdiden sevmememiş olsam da. Aleksandra düşündüğümün aksine, "Şey, ben Aleksandra. Ayrıca, eğer çok merak ediyorsan, sevgilim yok," demişti. Ah, bu gayet iyiydi. En azından onu üzmeyecektim. Çok sıkça sorulan sorunun, kibarcasını sormuştu minik cadım. "Peki, tüm bu prenses ve hoş kızsın muhabbetleri falan, yeni bir yöntem mi? Yani kızları tavlamak ve vücutlarını kurutmak için?" Seksi gülümsememi yüzüme yerleştirdim ve "Ah, bebeğim. O normal kızlar için uygulanan bir taktiktir. Sen ise.." yüzünü yüzüme yaklaştırdım ve onu saçlarından kavrayıp, "özelsin," dedim. Dudaklarının tadını şimdiden alıyordum ve kokusu iştahımı açıyordu. Daha fazla bekleyemeyip dudaklarına dudaklarımı bastırdım. Beni ne kadar ittirmeye çalışsa da bir süre sonra banaayak uydurmuştu. Ah, bu hissi özlediği belliydi. İşte şimdi, gönlü benden yanaydı.

::

Konu: Geri: Beklenmedik Karşılaşma C.tesi Ağus. 25, 2012 1:23 pm

Christen yüzünde kendine güvenen bir gülümsemeyle "Ah, bebeğim. O normal kızlar için uygulanan bir taktiktir. Sen ise.." diye fısıldadı, genç kızın yüzünü elleri arasına aldı ve "özelsin," dedi. Ardından dudaklarını Alex'in dudaklarına bastırdı. Alex'in içi bir anda heyecan ve tutkuyla dolmuştu. Kalbi deli gibi çarpıyordu, her ne kadar Christen'dan ayrılmak istemese de bunu yapmak zorundaydı. Ancak ne zaman geri çekilip kollarından kurtulmaya çalışsa, Christen'ın onu tutan kolları daha da sıkılaşıyor ve gitmesine engel oluyorlardı. Alex sonunda ondan ayrılmaya çalışmayı bırakmaya karar vermişti. Aslında Christen ile öpüşmek gerçekten de çok güzeldi, Alex'e zarar vermemeye çalışıyor, büyük bir kibarlıkla bir eliyle boynunu tutuyordu. Diğer eliyle de kendisinden kaçıp gitmesin diye sıkıca belini kavramıştı. Alex öpüştükleri süre boyunca Steve'i düşünmüştü. Onunla olmuş olmak gerçekten acı vermişti ve şimdi Christen'ın tutuşu, dokunuşu, öpüşü... Bunlar genç kıza uzun zamandır aramakta olduğu huzuru veriyorlardı. Alex boşta olan ellerini Christen'ın boynuna götürdü, bir eliyle saçlarını okşuyor, bir eliyle de omzunu tutuyordu. Sonunda ikisi de nefes almak için durduklar, ancak bedenleri birbirinden ayrılmamıştı. Alınları birbirine yaslanmıştı, birbirlerine şaşkın bakışlar ata ata soluklanıyorlardı. Alex sırıttı. "Vay canına," dedi. "Gerçekten iyi öpüşüyorsun."

:

Mesaj Sayısı : 110

Aleksandra'nın dudaklarının tadı, tattığım en güzel kandan kat kat güzeldi. Ellerini saçlarımda gezdirirken hoşnut olduğum kadar, hiçbir yerde hoşnut olmamıştım. Biraz daha bu şekilde durursak, dayanamayıp onu ısıracaktım. Bu yüzden kendimi ileri attım ve Aleks'in utançtan kıpkırmızı olmuş yüzüne baktım, gülümsedim. Aleksandra, beklemediğim şekilde "Vay canına. Gerçekten iyi öpüşüyorsun," dedi. Ona en seksi gülümsememle karşılık verdim ve kollarımla bedenini iyice sıktım. "Kralına, merhaba de, kraliçem," dedikten sonra alnımı, hayatımın yeni anlamı olan kızın alnıyla buluşturdum. Bir müddet bakıştıktan biraz sonra da önünde diz çöküp elini tuttum. "Benim, iğrenç hayatıma girip gördüğüm ve görebileceğim en son ışık olur musun? Hayat.." dedim. Kafasını sallamakta olan Aleks'i görünce hızla yerimden fırladım ve onu kucağıma alıp döndürdüm. Uzun zaman sonra tekrardan mutluydum.. Aleks ile daha fazla zaman geçirmek istesem de burası onun için çok tehlikeli bir yerdi. Aleksandra'yı hızla kucağımdan indirdim ve kulağına kısık sesle, "Çok yakında tekrar karşılaşacağız, sevgilim. Hadi şimdi git," dedim. Aleks'in ormanda süzülen güzel vücuduna dayanamayacağımı anlayıp arkama döndüm, son sigaramı en mutlu ifademle yaktım.

Son.

» Beklenmedik Bir Karşılaşma
» Beklenmedik Karşılaşma
» Beklenmedik Anlaşma
» Beklenmedik Kurtarıcı
» Karşılaşma

Beklenmedik Karşılaşma

Beklenmedik Karşılaşma

Similar topics

Similar topics