Dışarıda muhteşem bir hava vardı. Tam Uçuş dersi içindi. Hızlıca odasını toparladı ve dersin yapılcağı Quidditch sahasına doğru gitmeye başladı. Bu dersten çok büyük zevk alacağını düşünüyordu. Şölende Uçuş Profesörü'nü görmüştü, gayet sıcakkanlı ve sempatik duruyordu.

Profesör çok geçmeden derse başladı:

"Merhaba arkadaşlar. Ben, Uçuş ve Quidditch Profesörü Paul Joshua Jackson. Bu ders, ölçülü bir samimiyeti gerektirir. Bu samimiyet dersi güzelleştirir. Dersi güzelleştirmek adına, bana ismimle hitap edebilirsiniz, bir sorun yok."

Blair, profesörlere isimleriyle hitap ettiğinde onları daha çok seviyordu ve dersleri onun için daha anlaşılır oluyordu. Uçuş profesörüyle çok iyi anlaşacağını düşünüyordu. En nihayetinde, Quidditch takımındaydı ve uçuş becerileri herkesten iyi olmak zorundaydı.

"Bugün, dönemimizin ilk Uçuş ve Quidditch Dersi'ni işleyeceğiz. Konumuz 'Yeni Model Süpürgeler' Hepinizin aşina olduğunuz bir konu. Hepiniz süpürgelerle uzaktan yakından ilgilisinizdir, değil mi?"

Paul, bunu söylediği anda Blair onaylayan gözlerle ona bakmaya başladı. Şu dünyada modadan sonra en çok sevdiği şey, "Yeni Model Süpürgeler'"di.

"En başta Ateşoku gelir. Birisi bana Ateşoku'nun başlıca özelliklerini söyleyebilir mi?"

Kimseye sıra vermeden hemen cevabı söylemek için atıldı. Söz almadan konuşmak pek adeti değildi ama yine de kendisini tutamamıştı.

"Çok hızlı ve en ileri teknolojiye sahip bir yarış süpürgesidir. Dişbudak ağacından yapılmıştır. Cam gibi cilalanmış, kayıt numarası elle üzerine yazılmıştır."

dedi ve söylediği şeyin doğruluğundan emin bir şekilde gülümsedi.

"Doğru, aferin. Binana 5 puan! Arkadaşınızın saydığı özelliklere ilaveten; yarış sanatının son ürünü olan bu süpürge, aerodinamik olarak şekillendirilmiştir. Herbiri teker teker huş ağacı dallarından seçilmiş süpürge kuyruğunun aerodinamik bakımdan kusursuzluğu Ateşoku’na üstün bir denge mükemmelliği sağlar. Ateşoku 240 km/saat’e 10 saniyede çıkar, bozulamaz bir fren büyüsü vardır."

Binasına +5 puan kazandırmak onu çok mutlu etmişti. Gryffindor'lu öğrencilere şirin bir bakış attı...

"Bir diğer 'yeni' model ise Nimbus 2001. Bu süpürge, Nimbus 2000'nin ardından gelmiştir. Ondan daha güçlü, dengeli ve dış görünüş olarak daha güzel bir süpürgedir. Öte yandan bir Ateşoku ile karşılaştırılırsa, bir Kuyrukluyıldız gibi kalır."

Profesör'ün Nimbus 2000'i es geçeceğini düşünen Blair, hemen atıldı:

"Profesör?"

"Evet?"

"Bir diğer modelimiz ise Nimbus 2000, hakkında bilgi verebilir miyim?"

"Elbette verebilirsin. Dinliyoruz."

Söz hakkının onda olmasına öylesine sevinmişti ki, bir nefeste bildiği her şeyi sıraladı. Derslerde sorulan sorulara cevap vermek neredeyse en büyük zevkiydi. Öğretmenlerin gözünde yükselmek kadar sevdiği başka bir şey ise, kesinlikle yoktu!

"Çok iyi, binana 5 puan! Şimdi tüm bu özellikleri not alın, daha sonra incelemeye koyulalım arkadaşlar."

Yine ekstra puan almıştı. Kendisiyle gurur duyuyordu. Diğer öğrencilerin ondan nefret ettiğini hisseder gibi olmuştu. Hiçbiri umrunda değildi, o sadece öğretmenlerin düşüncelerini önemsiyordu ve gördüğü kadarıyla Paul, onu sevmeye başlamıştı bile...

Eşyalarını topladı ve koltukları kabarmış bir şekilde binaya doğru yürümeye başlamıştı....

Uçuş ve Quidditch Dersi için çok güzel bir havaydı. Gerçi hava yağmurluda olsa benim için bir sorun olmazdı. Quidditch takımında olduğumdan kötü hava şartlarında uçmaya alışmıştım. Uçmak benim için tarif edilemez bir şey. O özgürlük hissini hiç birşeyle değişemem. Bunları düşünürken dersi işleyeceğimiz Quidditch sahasına gelmiştim. Çok geçmeden Profesör'de gelmişti zaten.

"Merhaba arkadaşlar. Ben, Uçuş ve Quidditch Profesörü Paul Joshua Jackson. Bu ders, ölçülü bir samimiyeti gerektirir. Bu samimiyet dersi güzelleştirir. Dersi güzelleştirmek adına, bana ismimle hitap edebilirsiniz, bir sorun yok."

Vay canına! Gerçekten ona ismiyle hitap etmemizi istiyordu. Buna şaşırmıştım. Çünkü, bütün profesörler resmiyetten yanaydı. Bence Profesör Jackson'ın -yani Paul'un- böyle samimi olması gerçekten hoştu. Diğer profesörlerin samimi olmadığını tabikii de söylemiyorum.

" Bugün, dönemimizin ilk Uçuş ve Quidditch Dersi'ni işleyeceğiz. Konumuz 'Yeni Model Süpürgeler' Hepinizin aşina olduğunuz bir konu. Hepiniz süpürgelerle uzaktan yakından ilgilisinizdir, değil mi? "

Tabii ki de ilgiliydik. Özellikle bir Kovalayıcı olarak, ben gerçekten çok ilgiliydim.

" O zaman başlayalım. En başta Ateşoku gelir. Birisi bana Ateşoku'nun başlıca özelliklerini söyleyebilir mi? "

Ateşoku'nun özellikleri biliyordum. Fakat Blair benden önce davranmıştı.

" Çok hızlı ve en ileri teknolojiye sahip bir yarış süpürgesidir. Dişbudak ağacından yapılmıştır. Cam gibi cilalanmış, kayıt numarası elle üzerine yazılmıştır. "

" Doğru, aferin. Binana 5 puan! "

Bu çok iyi olmuştu. Gryffindor'un 5 puan almasına sevinmiştim. Blair'ın yanlış söyleme gibi bi ihtimali olmadığını biliyordum zaten. O da Quidditch takımındaydı sonuçta. Ve gerçekten iyi bir Tutucuydu.
Paul, Blair'ın söylediklerine ilaveten bir kaç şey daha anlattı. Ben de bu sırada not tutuyorum. Profesör çok iyi bildiğim başka bir süpürge modeline geçti.

" Bir diğer 'yeni' model ise Nimbus 2001. Bu süpürge, Nimbus 2000'nin ardından gelmiştir. Ondan daha güçlü, dengeli ve dış görünüş olarak daha güzel bir süpürgedir. Öte yandan bir Ateşoku ile karşılaştırılırsa, bir Kuyrukluyıldız gibi kalır. "

Profesör sözlerini bitirince, Blair tekrardan söz aldı.

" Bir diğer modelimiz ise Nimbus 2000, hakkında bilgi verebilir miyim? " Profesör onayladıktan sonra, Blair anlatmaya başladı.

" İncecik, pırıl pırıl olan bu süpürgenin sapı maundan yapılmıştır. Arka ucundaki süpürge otları özenle seçilmiş, başına yakın bir yerde de yaldızlı harflerle Nimbus İki Bin yazar. Çok güçlü ve hızlı bir süpürgedir. "

" Çok iyi, binana 5 puan! Şimdi tüm bu özellikleri not alın, daha sonra incelemeye koyulalım arkadaşlar."

Blair'ın mutlu olduğu her halinden belliydi. Ben de sevinmiştim. Hep arkadaşım adına, hemde binamıza aldığımız ekstra puanlara. Slytherinlilerin öfkelendiklerinden emindim.

Ders gerçekten güzel geçmişti. Not defterimi çantama attım. Ve güzel bir günün keyfine vararak Gryffindor Ortak Salonu'na doğru yola koyuldum.

Zindanlardan çıkmadan önce havanın son günlerde ki gibi kapalı ve iç boğucu olacağını düşünmüştüm ama şansa bakın, hiçte öyle değildi! Güneş hafif bulutlu gökyüzünde parıldıyordu ve kuşların cıvıltısı yaz gelmiş izlenimi veriyordu. Ne yazık ki son güneşli günlerden biriydi bu, çünkü sonabahara girmiştik artık. Arazide yürürken çiçeklerin ve toprağın kokusunun karıştığı havayı içime çektim. Sahaya yanaştıkça bir grup öğrencinin çoktan varmış olduğunu gördüm. Şapşal Gryffindorlar veya Antonio ile yakın olmamayı dilerek grubun içerilerine girip, özellikle Gryffindorları ittirerek en öne geçtim. Tam zamanında gelmiştim. Profesör Jackson benim öne geçmemden on saniye sonra geldi.

" Merhaba arkadaşlar. Ben, Uçuş ve Quidditch Profesörü Paul Joshua Jackson. Bu ders, ölçülü bir samimiyeti gerektirir. Bu samimiyet dersi güzelleştirir. Dersi güzelleştirmek adına, bana ismimle hitap edebilirsiniz, bir sorun yok. Bugün, dönemimizin ilk Uçuş ve Quidditch Dersi'ni işleyeceğiz. Konumuz 'Yeni Model Süpürgeler' Hepinizin aşina olduğunuz bir konu. Hepiniz süpürgelerle uzaktan yakından ilgilisinizdir, değil mi? O zaman başlayalım. En başta Ateşoku gelir. Birisi bana Ateşoku'nun başlıca özelliklerini söyleyebilir mi? "

Ben uçmaktan inanılmaz bir zevk alıyordum, bunu kimse bilmesede. Havadayken yeryüzünde taktığım maskeyi takmak zorunda değildim, tamamen özgür hissediyordum kendimi. Bu yüzden süpürgelerlede az çok ilgiliydim. Ne yazık ki ben elimi kaldıramadan Payne'lerin Gryffindor versiyonu atılmıştı. Ve susmak bilmedi. Profesör cevabının doğru olduğunu söyleyip binasına 5 puan armağan etmişti ama küçük kedi durmadı. Araya girip açıklamalarda bulunuyordu. Gözlerimi devirerekte olsa dersi dinledim çünkü konuya ilgiliydim. Sonunda kedicik sustu.

" Şimdi tüm bu özellikleri not alın, daha sonra incelemeye koyulalım arkadaşlar. "

Zaten hepsini biliyordum. Bu yüzden yanlızca Profesöre iyi günler dinleyip oradan ayrıldım.

Araziyi yavaşça yürüyerek geçti. Quidditch sahasına doğru gidiyordu. Orda uçuş dersine katılıcaktı. Oraya vardığında bir çok kişinin oraya toplandığını gördü. Kalabalığın yanına geldi ve sessizce beklemeye başladı. Profesör gelip konuşmaya başladı:

"Merhaba arkadaşlar. Ben, Uçuş ve Quidditch Profesörü Paul Joshua Jackson. Bu ders, ölçülü bir samimiyeti gerektirir. Bu samimiyet dersi güzelleştirir. Dersi güzelleştirmek adına, bana ismimle hitap edebilirsiniz, bir sorun yok." dedi. Bir iki cümle daha searf etti ve öğrencilere bir soru sordu. O sırada Metehan gülmemek için kendini çok zor tutuyordu. Bir kaç kişi ona kınayan gözlerle baktılar. "Kuuüüiitdiç" deme şekli ona çok komik gelmişti. "Ah bu ingilizler" diye iç geçirdi sırıtarak. Bir yandan dersi dinliyordu. Cevabı bir kız verdi.

" Çok hızlı ve en ileri teknolojiye sahip bir yarış süpürgesidir. Dişbudak ağacından yapılmıştır. Cam gibi cilalanmış, kayıt numarası elle üzerine yazılmıştır. " dedi.

Metehan süpürge hakkında daha fazla şey bilmek için kulak kesildi.

"Doğru, aferin. Binana 5 puan! Arkadaşınızın saydığı özelliklere ilaveten; yarış sanatının son ürünü olan bu süpürge, aerodinamik olarak şekillendirilmiştir. Herbiri teker teker huş ağacı dallarından seçilmiş süpürge kuyruğunun aerodinamik bakımdan kusursuzluğu Ateşoku’na üstün bir denge mükemmelliği sağlar. Ateşoku 240 km/saat’e 10 saniyede çıkar, bozulamaz bir fren büyüsü vardır."
Metehan durdu ve süpürgeyi düşündü. Kendisinde zaten bir Anka vardı. Yeni süpürgeye para harcamaya gerek yoktu. Ama genede
bir Ateşoku'na sahip olma düşüncesi güzeldi. Profesör bir soru daha sordu. Gene bir kız cevap verdi. Mete kim olduklarına dikkat etmiyor sadece cevabı dinliyordu.
"Binana beş puan" kelimesini duyunca bir kaç Slytherin'li tısladı. Metehan onlara baktı ve sırıttı. Burda binalar arası yarış çok kıyasıya olmalıydı.

Ders bittikten sonra okula doğru ağır adımlarla yürümeye başladı.

Saçlarını yaparken aniden camın önünden geçen bir şeyler gördü Anastasia. Hızlıca geriye doğru yeltelendi ve cama doğru ilerledi. Dışarıdan gelen ışık gözlerini her ne kada alsa da Anastasia cama doğru yaklaşmayı ihmal etmedi. Neler geçip geçmediğine göz gezdirirken camın tam dibinden geçen bir kuş olduğunu gördü. Kendisine göre büyük ihtimal bu az önce cama sürtünerek geçen beyaz kuştu ve irkilmesine sebep olmuştu. Hızlıca camdan uzaklaşarak gözünü güneşe takan Anastasia, içeride kimse olmamasına sevinmişti. Birisi onun bir kuşun sesinden korktuğunu görse hiç mutlu olmazdı kız. Hızlıca saçlarını yapmaya devam etti. Dalgalı saçları bir kaç defa olsa da fırçalıyordu. Saçlarının dalgalı ve düzgün olması onu mutlu ediyordu. Hızlıca küçük masasına doğru yol aldı. Masanın üzerinden üst üste koymuş olduğu birkaç kitaba baktı. Kitabı eline alarak bugünkü ders kitabı olup olmadığını gözden geçirdi. Hızlıca kitapları masaya fırlatarak yatakhaneden çıktı. Derse geç kalıp kalmadığını tam olarak bilmiyordu kız. Ama onun için pek de önemli değildi. Aslında önemliydi. Ama Anastasia hazırlanmadan ve saçını yapmadan dışarıya her ne olursa olsun adımını bile atmazdı. Koşuşturarak okul arazisine doğru ilerliyordu. Birkaç dakika içerisinde Quidditch Sahası'na vardıktan sonra dersin başlamamış olduğunu gördü. Soluklanarak gözlerini kıstı. Güneş rahatlıkla gözlerine geliyordu ve Anastasia bunu gizlemeye çalışıyordu. Gözlerini Keith'i aramakla geçirirken uçuş profesörünün yanlarına doğru geldiğini gördü. Hızlıca diğer öğrencilerin yanına giderek profesörün birkaç dakika içinde adımlarıyla gelmesini bekledi. Geldiğinde oldukça iyi ve rahatlatıcı sesiyle kendisini tanıttı. "Merhaba arkadaşlar. Ben, Uçuş ve Quidditch Profesörü Paul Joshua Jackson. Bu ders, ölçülü bir samimiyeti gerektirir. Bu samimiyet dersi güzelleştirir. Dersi güzelleştirmek adına, bana ismimle hitap edebilirsiniz, bir sorun yok." Profesör dersi anlatmaya devam ederken aralarda sorular soruyordu. Sorulara büyük bir atakla cevap veren binadaşı Blair'a karşı Anastasia kısa bir kin beslemişti o an. Ama daha da atak davranması gerektiğini düşünmeye başlamıştı. Dersin bitimini hiç beklemeden dersi dinlemeye koyulan Anastasia gerektiği yerde soruların cevaplarına ek katkılarda bulunuyordu. Dersin bitiminde profesör gülen yüzlülükle hepsinin suratına baktı ve Anastasia arkadaşlarının koluna girerek quidditch sahasından çıktı.

Dönemin en sevdiğim derslerinden biri beni bekliyordu.Uçmak...Tıpkı kuşlar gibi özgür ve hürce uçmak.Mükemmel olucak.Sahaya erken gittim ve Profesör Jackson'u sabırsızlıkla beklemeye başladım.Nihayetinde o da geldi.

''Merhaba arkadaşlar. Ben, Uçuş ve Quidditch Profesörü Paul Joshua Jackson. Bu ders, ölçülü bir samimiyeti gerektirir. Bu samimiyet dersi güzelleştirir. Dersi güzelleştirmek adına, bana ismimle hitap edebilirsiniz, bir sorun yok.''

İşte gerçek bir eğitimci.Ona Profesör demek yerine Paul demek gerçekten beni ona ısındırıyor.Sınıfta benim gibi düşünüyor gibi.

"Bugün, dönemimizin ilk Uçuş ve Quidditch Dersi'ni işleyeceğiz. Konumuz 'Yeni Model Süpürgeler' Hepinizin aşina olduğunuz bir konu. Hepiniz süpürgelerle uzaktan yakından ilgilisinizdir, değil mi?"

Süpürge çocukluğumda babamla yaptığım en iyi anıları içeriyordu.Onun bana süpürgeye ilk binmeyi öğrettiği zamanlar gerçekten çok özel ve güzeldi.

"O zaman başlayalım.En başta Ateşoku gelir. Birisi bana Ateşoku'nun başlıca özelliklerini söyleyebilir mi?"

Herkesin ve benimde parmaklarımı havaya kaldırdığımız soruydu bu ama Blair daha hızlı olup cevabı söylemişti.Bu kız gerçekten heyecanlı.

"Doğru, aferin. Binana 5 puan! Arkadaşınızın saydığı özelliklere ilaveten; yarış sanatının son ürünü olan bu süpürge, aerodinamik olarak şekillendirilmiştir. Herbiri teker teker huş ağacı dallarından seçilmiş süpürge kuyruğunun aerodinamik bakımdan kusursuzluğu Ateşoku’na üstün bir denge mükemmelliği sağlar. Ateşoku 240 km/saat’e 10 saniyede çıkar, bozulamaz bir fren büyüsü vardır.Bir diğer 'yeni' model ise Nimbus 2001. Bu süpürge, Nimbus 2000'nin ardından gelmiştir. Ondan daha güçlü, dengeli ve dış görünüş olarak daha güzel bir süpürgedir. Öte yandan bir Ateşoku ile karşılaştırılırsa, bir Kuyrukluyıldız gibi kalır."

Bu bilgileri dinlerken yine o heyecanlı Blair atıldı ve benim bilmediğim bir süpürge olan Nimbus 2000'i hepimize açıkladı.İlk soru ve bu açıklamalarına aldığı 5 puanla Gyrffindor'un kupa için önümüzde sorun olucağını gösterdi.

Ders bitiminde Blair'ın yanına gitmek istedim ondan daha fazla bilgi almak için ama sonradan nedense fikrimi değiştirip sahadan çıktım.